Davaya konu bononun davalı tarafından eşine ait doğum ve tedavi giderlerinin karşılanması amacıyla verildiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece davalıya alacak miktarının ispatı konusunda imkân tanınmak suretiyle, gerek davacı yanın gerekse de SGK’ nun tedavi giderleriyle ilgili davalı tarafa ödediği tutarlarda gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde “davacının müzayaka halinde senet düzenlediği”nden bahisle “davanın kısmen kabulüne” karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Davacının bonoları satın aldığı mallar karşılığında verdiğini ve malların teslim edilmediğini iddia etmesi nedeniyle bu hususları iptal etmek külfeti altında olduğu, BK 182 maddesine göre satıcı ve alıcının edimlerini aynı anda ifa etmek zorunda olmaları nedeniyle senetlerin verilmesinin malların teslim alındığına karine oluşturduğunu, davacının yemin teklif etme hakkını kullanmadığından davanın reddinin gerekeceği-
Elektrik sayacı içerisindeki R-S-T akım bobin uçlarının kısa devre yapılarak sayacın eksik kayıt yapmasının sağlandığı, kaçak tutanağının tutulup davacının sayacının değiştirilmesinden sonra tüketimde % 50 artış meydana geldiği ve davalı idarenin kaçak elektrik fatura bedelini doğru hesaplaması sebebiyle “menfi tesbit davasının reddi” doğrultusunda verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-
5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun geçici 13. maddesi yollaması ile 140. maddesi uyarınca “davalı Halk Bankasının harçtan muaf olduğu” gözetilmeksizin mahkemece davalı banka aleyhine harca hükmedilmesinde isabet bulunmamakta ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekeceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun kendi içinde çelişkili olması,davacının itirazına uğramış olması ve hüküm kurmaya elverişli olmaması sebebiyle, Yargıtay denetimine elverişli, uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden davacının itirazları da göz önünde bulundurularak rapor alınması gerekeceği-
Kambiyo senetlerinde nakden kaydı bulunduğu, davacının MK’nun 6.maddesi gereğince kaydın aksini ispat etmesi gerektiği, imzanın inkar edilmediği senetlerin bedelsiz olduklarının yazılı belgeyle ispat edilmesinin gerekeceği-
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahsın, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilmesi gerekeceği-
İki ciranta arasında mevcut olan alacaklılık ve borçluluk ilişkisinin kendilerinden sonra gelen meşru hamile karşı ileri sürülemeyeceği-
Abonelik sözleşmesinden kaynaklı davada, arasında sözleşme bulunmayan davacıdan sözleşmeye dayalı olarak alacak talebinde bulunulamayacağı-
Faturaya konu malın tesliminin ispat yükü davalıya ait olduğundan, malın teslimine ilişkin sevk irsaliyesinde teslim alanın şirketi temsile yetkili kişi olması ya da şirket ile irtibatlandırılacak birisinin isim ve imzasının olmasının gerekeceği-