Davalı ... Borçlu olunmadığının tespiti talebi-
Kambiyo senedine yönelik sahtelik iddiası nedeniyle açılan menfi tespit davasında, HMK'nın 209/1. maddesine göre adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde bu konuda bir karar verilinceye kadar o senet herhangi bir işleme esas alınamayacağı, İİK'nın 72/3. maddesi ise İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ancak borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği düzenlenmiş olup, emredici düzenlemeye rağmen genel kanun olan HMK'nın 209/1. maddesine göre takip hukukuna ilişkin sonuç doğuracak şekilde ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilmesinin mümkün olmadığı-
İcra takibine konu edilen bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasında, lehtar hanesi boş olarak verilen bononun, bonoyu alan kişi tarafından lehdar hanesine kendi isminin yazılıp yazılamayacağı ve davalının bononun bedelsiz olup olmadığını bilebilecek, kötüniyetli hamil olup olmadığı-
İİK’nın 72/3. maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan senedin sahte olarak oluşturulduğu iddiasına dayalı menfi tespit davasında, tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanan uyuşmazlıkta; davacı taraf, senetteki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde iddiada bulunmakla birlikte, bu iddiasını "yaklaşık ispat" ölçüleri içinde ispata yarar delil ibraz etmediğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin doğru görüldüğü-
Davacıya noksan dava harcının ikmali için süre verilmeden, mahkemece yazılı gerekçelerle davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece veraset belgesi getirtilerek anılan davacıdan başka mirasçıların bulunması halinde diğer mirasçıların HMK'nın 59 ve 60. madde hükümleri uyarınca davaya dahil edilmeleri ve asil olarak katılmaları halinde davaya onaylarının alınması ya da dava dışı diğer mirasçıların davayı açan vekile usulüne uygun şekilde vekaletname vermelerinin sağlanması, bunun mümkün olmaması halinde terekeye temsilci atanması için davayı takip eden davacı ...’a süre verilmesi ve tayin edilecek tereke temsilcisi marifetiyle davanın yürütülmesinin sağlanması, davayı açan mirasçı tarafından diğer mirasçıların davaya muvafakatlarının alınması için davaya dahil ettirilmemesi ya da diğer mirasçılarca davayı takip eden vekile verilmiş vekaletnamelerin sunulmaması ya da davayı açan anılan mirasçının terekeye temsilci atanması için dava açmaması durumunda davanın aktif taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Hukuk hâkimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem öğretide hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hâkimini bağlayacağı-
Sahtelik iddiasına dayalı menfi tespit istemlerinde imzanın sahteliğinin iddia edilmesi halinde HMK'nın 209. maddesinin özel düzenleme niteliğinde olması nedeniyle, tedbir taleplerinin bu maddedeki koşullar göz önünde bulundurulmak suretiyle değerlendirilmesi gerektiği- İlk derece mahkemesince HMK'nun 209/1. maddesi hükmü de dikkate alınmak suretiyle ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmasına, değişen durum ve şartlara göre ihtiyati tedbir ile ilgili olarak her zaman yeniden karar verilmesinin mümkün bulunmasına göre; ara karar ile ihtiyati tedbire karşı yapılan itirazın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı-
İbranamenin miktar hanesine "0" rakamının sonradan eklenip eklenmediği hususuna ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi, belgede tahrifat yapıldığını gösterir nitelikte bulgu saptanamadığı, yazı ve rakamların aynı zamanda mı yoksa farklı zamanlarda mı yazıldıkları hususunda ise mürekkeplerde yazı yaş tayinine yarayan bilimsel herhangi bir yöntem bulunmadığından tespite gidilemediğinin bildirildiği- Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan raporlarla uyuşmazlık konusunun irdelenerek sahtecilik iddiasının çözüme kavuşturulmuş olduğu konusunda duraksama bulunmadığı; hal böyle olunca, Yerel Mahkemenin yeniden bilirkişi raporu alınmasına gerek olmadığını kabul eden direnme kararının yerinde olduğu-
Bonoda malen kaydı bulunduğundan 'senedin teminat olarak verildiğini ve bedelsiz olduğunu' ispat yükü kendisine düşen davacının iddiasını yazılı ve yasal delille kanıtlayamadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemsince davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-