6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesi kapsamında açılan menfi tespit istemi-
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 79. maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemi-
HMK'nun 209. maddesi uyarınca, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve bu konuda icra müdürlüğüne yazı yazıldığı ve yazının icra dosyasına girdiği anlaşılmış olup; tedbir kararı infaz edildiğinden, İİK'nun 72/4. maddesi uyarınca alacaklının tedbir kararından dolayı alacağına geç kavuşması nedeniyle davalı vekilinin tazminat talebi yönünden de istinaf talebinin kabulünün gerektiği-
İhalenin feshi- Yolsuz tescil-
Kefil hakkında açılan icra takibine konu icra emri iptal edilmiş olsa da, kefilin menfi tespit davasını açmakta hukuki yararının olduğunu-
Tüketici kredisi nedeni ile hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemi-
Hayat sigorta sözleşmesine dayalı menfi tespit istemi-
Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesinin HMK. mad. 209 uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı, bu hükmün, genel mahkemelerde açılan davalarla ilgili olarak senedin delil olarak kullanılamayacağını öngörmekte olduğu, icra takibine etkisinin olmadığı- İİK'nun 72. maddesi daha özel bir düzenleme içerdiğinden, menfi tespit davasında bu madde dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerektiğinden , takibin "teminatsız" olarak durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddinin hatalı olmadığı-
İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibe dayanak senetteki itiraz hususu, HMK’nın 209. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden yazı veya imza inkarına dayalı menfi tespit davalarında takip dayanağı belgedeki imzaya ve yazıya itiraz bulunduğu takdirde bu konuda özel hüküm olan HMK’nın 209. maddesinin uygulanması gerektiği- Davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında başlatılan icra takibinde, davacı takip borçlusu tarafından takip dayanağı senedin vade tarihinde tahrifat yapıldığı, ayrıca "hiç var olmayan hayali bir şahsın lehtar olarak gösterildiğinden bahisle menfi tespit davası açıldığı" ve davalı borçlunun tedbire itirazının reddedildiği; mevcut adli tıp raporu ve davalı borçlunun ceza mahkemesinde yargılandığı göz önüne alınarak ilk derece mahkemesince tedbir talebinin HMK'nın 209. maddesi delaleti ile HMK'nun 389 ve devamı maddelerindeki düzenlemeler ve davacının adli yardımdan yararlanması nedeniyle teminatsız olarak kabul edilmesinin usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu-
Davacının, alacak ve menfi tespit istemleri hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerekeceği-