İspat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, eldeki davada, davacı, davalıya fazladan para vermek zorunda kaldığını ileri sürerek fazladan vermiş olduğu paranın davalıdan tahsiline karar verilmesini istediğinden ispat yükünün davacıda olduğu- Mahkemece, davacının yemin deliline dayanmadığı, yemin deliline dayanan tarafın ispat yükü üzerinde olmayan davalı taraf olduğu hususları göz ardı edilerek davacıya yemin eda ettirilerek hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu, dosyaya kazandırılan Ceza Mahkemesi müzekkere cevabı, CD kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ve içeriği birlikte değerlendirildiğinde davacı davasını ispat edemediğinden mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacı tarafından gönderilen havalede “E.ler İnşaat cari hesabına istinaden” açıklaması bulunduğu, bu açıklama, E.ler İnşaatın borcuna ilişkin olarak paranın gönderildiğini ifade ettiği, davalının bu havaleyle gönderilen parayı kabul ettiği ve kullandığı, ancak savunmasında havaledeki açıklamadan bambaşka bir sebebe dayandığı, paranın davacının davalıya olan borcuna karşılık bir ödeme olarak gönderildiğini ileri sürdüğü; havaledeki açıklamayı yani paranın gönderiliş amacını tümüyle değiştirdiği- Davalının o tarihte bu açıklamaya itiraz ettiğine ilişkin herhangi bir iddia ve delil ortaya koymadığı, dosyada mevcut bilirkişi raporunda 30.04.2008 tarihli havale ile aynı gün ve aynı miktarda borçlar hesabından Ç. A.Ş. ye 257.000,00 TL'nin intikal ettiği, davalının aşamalardaki dilekçelerinde davalının Ç. A.Ş. de %37 pay sahibi olduğu, pay sahibi olduğu şirketin acil ödemeleri dolayısıyla kendi borcuna ilişkin aldığı ödemeyi şirket hesabına borç olarak verdiğini belirterek dava konusu alacağı ilişkilendirdiği- Davacının davalının banka hesabına gönderdiği paranın E.ler İnşaat şirketinin borcu amacıyla gönderildiği ve davanın süresinde açıldığı anlaşıldığından kararın onanması gerektiği-
İcra görevlileri tarafından yapılan nafaka hesabının ve buna bağlı davacının talebinin reddedilmesi işleminde gösterilen sebeplerin mevzuata uygun olduğunun kesinleşmiş mahkeme kararları ile sabit olduğundan, yapılan işlemlerde hukuka aykırılık görülmediği ve bu nedenle, icra memurunun kusurundan kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkin davanın reddi gerektiği-
Dava konusu biçerdöverin satışına veya takasına dair dosyaya herhangi bir yazılı satış sözleşmesi sunulmadığı, senet bedellerinin tanıkla ispat sınırının üzerinde olduğu, ispat yükünün davacı tarafça yerine getirilmediği, davalının eda ettiği yemininde iddia edilen satışı ve ödemeleri inkar ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, davalı adına bankadaki kiralık kasada bulunan altınların davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, ödünç sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir...
Menfi tespit istemine konu icra takibinin dayanağı olarak “Y” kodlu faturalar gösterilmiş ise de, davalının takip konusu borcun endekse dayalı tüketim faturalarından kaynaklandığını savunduğu, itirazın iptali davalarında olduğu gibi icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında da, davalı takip alacaklısının takip talebinde belirttiği borç sebebi ile bağlı olduğu, "Y" kodlu faturalar usulsüz enerji kullanım halinde düzenlendiği hâlde, eldeki menfi tespit davasında takibin tüketim endeksine dayalı faturadan kaynaklandığının ileri sürülmesi mümkün olmamakla birlikte, borç sebebinin takip talebinde sehven "Y" kodlu fatura olarak bildirildiği düşünülecek olsa dahi, bu durumda davalının tüketime dayalı fatura nedeniyle tahakkuk ve tahsil yetkisinin bulunmadığı, davacının menfi tespit talebinde haklı olduğu-
Köy muhtarı huzurunda evlenmiş olan muris ile davalının resmi nikah cüzdanı aslında imzalarının bulunduğu, tarafların iki  çocuklarının bulunduğu, murisin ölene kadar eşiyle birlikte yaklaşık 20 yıl birlikte yaşadığı, murisin ölümünden yaklaşık 7 sene sonra muris muvazaası sebebine dayalı tapu iptal ve tescil davası açıldıktan hemen sonra, murisin ilk eşinden oğlu olan davacı tarafça evliliğin yokluğu iddiası ile dava açılmasının hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirildiği ve davacı tarafça sonradan ortaya konan imza incelemesi deliline de itibar edilmediği- Resmi evrak ve kayıtların aksinin yine aynı nitelikte belgelerle ispat edilebileceği- "Murisin evlilik ile ilgili belgelerde imzasının bulunmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, imza incelemesinin yapılmadığına" yönelik temyiz isteminin dinlenmeyeceği-
Uyuşmazlık, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir...
Evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı açılan boşanma davasında kadının; ayrı yaşamada haklılık iddiasını ispatlayamadığı, duruşmada açtığı boşanma davasından feragat ettiği, erkeğe "şerefsiz, o... çocuğu, senden bir halt olmaz, bir geberemedin gitti, bir gebersen de malın da benim olsa, bir türlü ölmüyorsun, 6-7 tane yetime bakacağına mal mülk sahibi olaydın da işimize yarasaydın" diyerek hakaret ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda kadının tamamen kusurlu olduğu-