Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği- Zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, adı geçenin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği- Şikayete konu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği anlaşıldığından, icra mahkemesince ipoteğin niteliği araştırılarak, zorunlu olarak kurulan ipotek olduğunun anlaşılması halinde, bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle borçlunun ikamet ettiği yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin saptanması, bu tespitlerden sonra borçlunun alabileceği evin değeri, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak borçlunun haline münasip evi alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği-
Haczedilmezlik şikayetinin, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı-
Katkı payı alacağına konu taşınmaz için meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağı-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği- Zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, adı geçenin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği- Şikayete konu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin banka aracılığıyla kooperatife üye esnaflara kooperatifçe kullandırılan kredi sözleşmesi gereğince kooperatif lehine kurulan ipotek olduğunun bildirildiğinden, ipoteğin zorunlu ipoteklerden olması ve sosyal amaçlı kredinin teminatını teşkil etmesi karşısında, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında herhangi bir engel bulunmadığı-
İİK. mad. 103 uyarınca haciz tutanağının bir örneğinin işlem sırasında borçlunun eşine verilmediği anlaşıldığından, borçlunun o tarihte haczi öğrendiğinin kabul edilemeyeceği- Borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmediği gibi icra dosyasında haczi daha önce öğrendiğine dair bir bilgi ve belge de bulunmadığından, kıymet takdir raporunun borçluya tebliğ edildiği tarihe göre yedi günlük sürede gerçekleştiği görülen meskeniyet şikayetinin incelenmesi gerektiği-
Takibe konu borcun, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın bedelinden değil, iflasına karar verilen kooperatifte oluşan bilanço açığının kapatılmasını amaçlayan yasal düzenlemeden kaynaklandığı anlaşıldığından, mahkemece, meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun "haline münasip" evinin haczedilemeyeceği, icra mahkemesince, borçlunun haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise İİK'nun 82/3. maddesine göre satılmasına karar verilmesi ve satış bedelinden haline münasip mesken için gerekli olan miktarın borçluya bırakılması, kalanının alacaklıya ödenmesi gerekeceği-
Şikayetçinin dilekçesinde ileri sürdüğü "5543 sayılı yasa kapsamında borçlunun banka hesabına yatırılan ödeneklere ilişkin haczin kaldırılması" istemi hakkında da bir karar verilmesi gerekirken, sadece şikayetçi kuruma gönderilen haciz ihbarnamesi ve müzekkeresine yönelik inceleme yapılarak karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Meskeniyet şikayeti sırasında, İİK. mad. 22 gereğince verilmiş icranın durdurulması kararı bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için, meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenmesi gerekmediği gibi bu hususun İİK'nun 134. maddesinde düzenlenen ihalenin feshi nedenleri arasında da yer almadığı-
Özel (vakıf) üniversitelerine ait malların (ihtiyaten) haczinin mümkün olduğu-