30/06/2010 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasanın 1.maddesi ile, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen geçici 6.maddenin son fıkrasına göre "6.madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal hak ve alacaklarının haciz edilemeyeceği" düzenlemesi karşısında, 30/06/2010 tarihinden sonra kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilamlara karşı idarenin haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceği-
Harcırah Kanunu’nun 61. maddesine göre, harcırahın haczedilemeyeceği-
Belediye’nin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilmesi için haczedilmiş malların fiilen kamu hizmetinde kullanılıyor olmasının gerektiği; Belediye’ye ait bir paranın haczedilmezliğinin ancak fiili durumun tespiti ile saptanması gerekeceği, bu konuda ispat yükünün borçluya düştüğü; borçlu belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının, “haczedilmezlik hakkından feragat” olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Haczedilen traktör büyük arazilerin ziraat edilmesinde kullanılmakta olduğundan, emekten ziyade sermaye ağırlığı üstün bulunduğundan, İİK’nun 82/I-4’de öngörülen “geçim için zorunlu eşya” lardan olmadığı için, borçlu çiftçinin borcundan dolayı haczedilebileceği-
İİK’nun 82/12. maddesi uyarınca mesken üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik başvurunun “şikayet” niteliğinde olduğu; bu şikayet, kamu düzeni ile ilgili bulunmadığından, aynı Kanun’un 16/I maddesi gereğince; “bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde” icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği-
Kural olarak borçlunun her türlü mal ve haklarının haczedilebileceği, haczedilmezlik için İİK’nda veya özel kanunu’nda açık hüküm bulunması gerektiği; Küçük ve Orta Ölçekli İşletme, Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından yapılan ödemelerin haczedilebileceği-
İİK’nun 82/I-12. maddesi gereğince borçlunun haczedilemeyecek olan evinin “haline münasip olup olmadığı”nın belirlenmesi için, evin, borçlunun haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerekeceği, buradaki “aile” teriminin geniş anlamda olup “borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan bakmakla yükümlü oldukları kişileri” kapsadığı- Borçlunun bulunduğu yerin daha mütevazi semtinde, ihtiyacı olan haline uygun bir evin değerinin bilirkişiden rapor alınarak saptanıp, haczedilen evin değerinin bu miktardan fazla olması halinde, evin satılmasına karar verilip, satış bedelinden kendisine mesken alması için gerekli miktarın borçluya bırakılıp, kalan tutarın alacaklıya ödenmesi gerekeceği-