«Üst sınır ipoteği»nde (=«teminat ipoteği»nde = «maksimal ipotek»de = «azami meblağ ipoteği»nde) ipotek veren kişinin sorumluluğu - ‘faiz’, ‘komisyon’, ‘icra giderleri’, ‘vekalet ücreti’ vb. gibi her türlü eklentiler dahil- ipotek limiti ile sınırlı olduğundan (MK. 845), alacaklının bu limiti aşar şekilde «ipoteğin paraya çevrilmesi» yolu ile -ilamsız - takip yapamayacağı—
Birden çok taşınmazın aynı borç için rehnedilmiş olması halinde, her taşınmazla borcun ne kadarının güvence altına alınmış olduğunun, ipotek akit tablosu getirtilerek araştırılması gerekeceği—
Süreli ipoteklerde ipotek süresi içinde(ipotek süresi dolmadan) icra takibi yapılabilir mi? İpotek süresi içinde icra takibi yapılmaması (ipoteğin süresi dolduktan sonra) icra takibinin yapılmış olması halinde ipotek sona erer mi?
Üçüncü kişi ipotek verenler hakkında MK’nun 887. maddesinde öngörülen eksikliğin yerine getirilmesinden sonra, adı geçenler hakkında başlatılacak yeni takibin, asıl borçlu hakkında devam eden takiple birleştirilmesi gerekeceği—
"Üst sınır ipoteği" olarak kurulmuş olan ipoteklerin, ipotek akit tablosunda "ipoteğin, borcun eklentilerini de kapsayacağı" (faiz, gider vergisi gibi eklentilerin de ana paraya ekleneceği) öngörülmüş dahi olsa, ipotek veren kişilerin sorumluluğunun yine limitle sınırlı olacağı–
Ayrıca «müteselsil borçlu» ya da «müteselsil kefil» durumunda olmadıkça borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek borçlularına ihbarda bulunulmadan haklarında takip yapılamayacağı-
Takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının belirgin olması halinde, «rehinle karşılanamayan alacak kısmı için» alacaklının «asıl borçlu» ve «kefilleri» hakkında, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla «genel haciz» veya «kambiyo senetlerine mahsus haciz» yoluyla takip yapılabileceği–