"Borçlu" ile "üçüncü kişi" arasında yapılan satışta, edimler arasında "aşırı fark" (tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında bir misli ya da daha fazla fark) bulunması ve bu farkın (ya da; taşınmazın tasarruf tarihindeki, bilirkişilerce saptanan gerçek değerinin) ödendiğinin üçüncü kişi tarafından "yasal ve inandırıcı delillerle" kanıtlanamaması halinde, tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği–
Tasarrufa konu taşınmazın tapuda düzenlenmiş olan akit tablosunda belirtilen değeri ile tasarruf tarihindeki keşif sonucu belirlenen değeri arasında büyük fark bulunması halinde, aradaki farkın borçlu davalıya ayrıca ödenmiş olduğunu kanıtlama yükümlülüğünün davalı üçüncü kişiye düştüğü
"Dayı" ile "hala çocukları" arasındaki akrabalık bağı dördüncü dereceden olduğundan, İİK.nun 278/III-1. bendi uyarınca iptale tabi olmadığı- Mahkemece, satılanın satış tarihindeki değerinin bulunması, bunun resmi satış değeri ile karşılaştırılması ve İİK. mad. 280 tartışılarak hükme varılması gerektiği-
Davalılar tarafından "satın alındıktan sonra dava konusu taşınmazda tamirat yaptırılarak değerinin arttırıldığı"nın ileri sürülmüş olması halinde, mahkemece bu husus araştırılarak bilirkişiden ek rapor alınmadan uyuşmazlığın sonuçlandırılamayacağı–
Borçlunun "ödeme süresinin başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde" veya "ödeme süresinin başlamasından sonra" yaptığı bağışlamalar ile ivazsız tasarrufların hükümsüz olup, 6183 sayılı Kanunun 28/2 gereğince de "kendi verdiği malın akdin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler"in bağışlama hükmünde olacağı–
İyi niyetli olsa dahi taşınmazın değeri ile tapuda gösterilen satış bedeli arasında pek fahiş fark olduğu taktirde, bu satışın bağışlama hükmünde olması nedeniyle batıl olduğu-