6183 sayılı Kanun uyarınca, kamu alacağından dolayı açılan iptal davalarında, mahkemenin satışa konu taşınmazın gerçek değerinin çok altında satılmış olduğunu tesbit etmesi halinde, "davalı üçüncü kişinin iyiniyet iddiasında bulunamayacağını"da vurgulayarak, "satışın iptaline" karar vermesi gerekeceği–
«İptâl davası» ile «nam-ı müstear» ilişkisi - Borçlu tarafından parası ödenerek satın alınan ancak borçlunun isteği üzerine karısı adına tapuya tescil edilen taşınmaz hakkında iptâl davası açılabileceği, çünkü kocanın bu işleminin gerçekte karısı yararına yapılmış «bağış» niteliğini taşıyacağı ve iptâli gerekeceği-
6183 sayılı Kanunun 28. maddesi uyarınca "bağışlama" sayılan tasarrufların mutlak olarak iptale tâbi olduğu, borçlunun kamu idaresini zarara sokma kasdıyla ve kötüniyetle hareket etmiş olup olmamasının önemsiz olduğu–
Borçlu tarafından yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmeleri hakkında, iptâl davası açılabileceği-