TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > Madde 49 - I. Genel olarak
Trafik kazası nedeniyle tazminat istemine ilişkin davada, tarafların kusuruna ve hasara ilişkin aldırılmış olan hükme esas alınan raporda; Almanya'da aldırılan bilirkişi raporundaki bazı kalemlerin kaza ile ilintili olmadığı bildirildiği, dava konusu araçta oluşan hasar konusunda Almanya'da aldırılan bilirkişi raporu ve tarafların itirazları değerlendirilerek ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık, konusunda uzman üç kişilik heyetten yeniden bir rapor alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmasının bozmayı gerektirdiği-
Tazminat davasında, "davanın kısmen kabulü ile maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" karar verilmesinin isabetli olduğu-
Kazaya neden olan aracın zorunlu trafik sigortası poliçesinde, araç başı teminat limiti 20.000,00 TL olup davalı sigorta şirketinin bu miktarla sınırlı şekilde sorumlu tutulması gerekirken kaza başı teminat limiti olan 40.000,00 TL miktarla sorumlu tutulmasının bozmayı gerektirdiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 s. Kanunun 98. maddesi kapsamında kalanların ve SGK'nın sorumluluğuna esas olanların belirlenmesi için uzman doktor bilirkişiden alınacak raporla, 2918 s. Kanunun 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri olduğunun tespit edilmesi halinde SGK'nın davaya dahil edilmesi ve bu tedavi giderleri yönünden SGK'nın sorumlu tutulması gerektiği- Mahkemece, davalı sigorta şirketinin iş göremezlikten kaynaklı sorumlu olduğu poliçe teminat miktarına rağmen, davalı sigortanın hükmedilen maddi tazminatın tamamından diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının hatalı olduğu- Davalı sigorta şirketi yönünden, dava tarihinden önce başvuru yapılmamış olmasına rağmen, faiz başlangıcının temerrüdün başladığı tarih olan dava tarihinden önce kaza tarihinden itibaren hükmedilmesinin hatalı olduğu- Manevi tazminat hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılması gerektiği- Mahkemece, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 s. Kanunun 98. maddesi kapsamında kalanların ve SGK'nın sorumluluğuna esas olanların belirlenmesi için uzman doktor bilirkişiden alınacak raporla, bu kapsamda kalan tedavi giderleri olduğunun tespit edilmesi halinde, SGK'nın davaya dahil edilmesi ve bu tedavi giderleri yönünden SGK'nın sorumlu tutulması gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, mahkemece birleşen dava yönünden tefrik kararı verilmiş ise de birleşen davanın konusu asıl davanın konusu ile aynı olup aynı kaza nedeni ile açıldığı; birleşen dava yönünden de mahkeme davaya bakmaya görevli olup bu açıdan da tefriğin usul ekonomisine aykırı olduğu-
Davacı vekilinin tazminatın dava tarihinden işleyecek reeskont (avans) faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş olduğu; davalıya trafik sigortalı aracın gerçek şahsa ait, hususi nitelikte kamyonet olduğu- Bu durumda mahkemece, tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizle davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, faizin başlangıç tarihi ve faiz oranı konusunda olumlu ya da olumsuz hiç hüküm kurulmamasının doğru olmadığı-