Sebepsiz zenginleşme miktarının davalının, davaya konu taşınmazı satın aldığı tarih itibari ile taşınmazın üzerindeki ağaçlar ile birlikte toplam değeri ile taşınmazın üzerinde ağaçlar olmasa idi edeceği değeri arasındaki fark kadar olduğu-
Asgari levazım değerinin yapı ve eklentilerinin yapımında kullanılan tüm malzemelerin işçilik ve yapımcı kârı gibi unsurlar gözetilmeksizin piyasadaki en düşük değerlerinden, yapım yılı veya yıllarına göre yıpranma düşüldükten sonra elde edilecek miktar şeklinde olduğu- Davacıların murisinin kendisine miras yolu ile intikal eden payını aralarında yaptıkları paylarını takas edeceklerine ilişkin sözlü anlaşmaya binaen kardeşleri olan davalı şahıs ile diğer davalıların murisine tapuda satış yoluyla devrettiği, davalılarca aralarındaki sözlü anlaşma uyarınca kendilerine devredileceği belirtilen davaya konu parsele bina ve eklenti inşa ettikleri sabit olmasına rağmen daha öncesinde karara bağlanan dosya kapsamı ve davacıların murisinin payını davalılardan birine ve diğer davalıların murisine tapuda resmi şekilde devrettiği de gözetildiğinde davacıların iyiniyetli olmadıkları ve buna göre de, sadece TMK. mad. 723 gereğince asgari levazım bedelini davalılardan talep edebilecekleri-
Davacının dedesi malik olduğundan, taşınmazın malikinin kim olduğunun bilindiği ve yapının yapılmasında haklı bir neden bulunmadığı anlaşıldığından davacı bakımından sübjektif iyiniyetin gerçekleşmediği-
Olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunmasının mümkün olmadığı-
Ecrimisil alacağının 08.03.1950 günlü ve 22/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre haksız eylemden doğan bir işgal tazminatı olduğu, kural olarak kanunun ayrık tuttuğu özel haller dışında dava tarihine kadar gerçekleşmiş olan haklar ile ilgili hüküm kurulmasının istenebileceği-  TMK'nun 718/2 maddesine göre, arazi üzerindeki mülkiyetin kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynakların da gireceği-  TMK'nun 729. maddesi bu kuralın istisnalarından birisini düzenlediği, zemin ile üzerindeki bitkiler arasındaki bağlantıyı kesmiş ve aşağıdaki koşulların oluşması halinde ise bitki sahibine üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanındığı, bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerine menkul niteliği taşımayan (meyva ağaçları, asma yani bağ fidanları gibi) bitkiler dikilmiş olması gerektiği-
Davacılar, dava konusu taşınmazın şahsın mirasçıları tarafından davacı tarafa devredilmesi yönünde davalıların murisi ile davacıların murisi arasında anlaşma olduğunu savunmuş ise de dosyaya bu konuda bir delil sunamadığından davacılar yararına sübjektif iyiniyet koşulunun gerçekleşemediği ve tapu kayıt maliki davalının elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemlerinin kabulü gerektiği-
TMK’nın 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapının, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline geleceği ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olacağı ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi TMK’nın 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlediği, uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekeceği- Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebileceği-
Davacının, ecri misil ödemek suretiyle hazineye ait taşınmazlardan üzerine baraka niteliğinde bir dükkan inşa ederek tasarrufta bulunduğu, davalı tarafın, davacının kendi malzemesiyle inşa ettiği bu dükkandan (baraka niteliğindeki yapıdan) davacıya herhangi bir bedel ödemeksizin yararlandığı ve bu haliyle mal varlığında haklı bir hukuki nedene dayanmayan artış olduğu, yani davalının davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği, bu durumda davalının, bu kullanımı sebebiyle malzeme sahibi olan davacıya bir miktar tazminat ödemesi gerektiği, eldeki davada davalının zenginleştiği miktarının niza konusu barakanın bulunduğu taşınmaz maliki olan hazineden talep edebileceği miktar kadar olduğu, davalının kötü niyetli zilyet sıfatı ile taşınmaz sahibinden talep edebileceği miktarın ise, TMK'nın 723/3. maddesi uyarınca "yapı inşasında kullanılan malzemenin malik için taşıdığı en az değer, başka bir anlatımla asgari levazım bedeli'' olduğu-
TMK’nın 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapının, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline geleceği ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olacağı ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi TMK’nın 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlediği, uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekeceği- Malzeme sahibinin TMK’nın 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi için öncelikli koşulun iyiniyetli olması gerektiği-
TMK’nın 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapının, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline geleceği ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olacağı ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi TMK’nın 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlediği, uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekeceği- Malzeme sahibinin TMK’nın 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi için öncelikli koşulun iyiniyetli olması gerektiği-