İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlunun ihtiyati haciz kararına konu senedin arkasında cirosu var ise de, ihtiyati haciz talep eden lehtarın ancak keşideci aleyhine ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği-
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkin olup mahkemece davacının yetkili hamil olmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin kısmen reddine karar verilmiştir, oysa, talep tarihinde yürüklükte bulunan 6102 Sayılı TTK'nun 778. maddesi yollamasıyla, bonolarda da uygulanacak olan 6102 Sayılı TTK'nun 683/2.maddesi uyarınca, lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine lüzum olmadığı gibi, aynı Yasa'nın 686. maddesinde de bir poliçeyi elinde bulunduran kimsenin, son ciro beyaz ciro olsa dahi kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde, salahiyetli hamil sayılacağı-
İş kazası tespit davası henüz karara bağlanmadığından, olayın iş kazası olup olmadığında dair davanın derdest olması ve mahkemece bu noktada kanaat kullanılmasının mümkün olmaması karşısında talebin maddi tazminata ilişkin kısmının bu gerekçe ile, manevi tazminata ilişkin kısminin ise manevi tazminatın hukuki niteliği itibariyle TTK'nun 1352/1- b maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği-
Bankanın para alacağının yanında teminat alacakları için de ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği gözden kaçırılarak teminat alacağı niteliğindeki mer'i teminat mektubu tutarı ile çek hesabının kapatılması sebebiyle bankaya iade edilmeyen beher çek yaprağı için bankanın hamile ödemekle yükümlü olduğu asgari tutarlar toplamına dair talebin reddinin doğru olmayacağı-
İİK. mad. 301/II gereğince konkordatonun reddi halinde teminatsız ihtiyati haciz kararı verileceği, kanunda açıkça tanınan istisnalar dışında teminat gösterilmeksizin ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği, itirazın iptali istemli davada, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirmekte olduğundan mahkemece, teminat alınmadan ihtiyati haciz kararı verilmesinin isabetsiz olduğu-
Haksız eylemden kaynaklanan zarara ilişkin tazminatın haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale geleceği ve rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği-
HMK'nun 390. maddesine göre tedbir istenilen şeylerin açık ve net olarak somutlaştırılmasının zorunlu olduğu, genel olarak bir tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine, alacağın dayanağı olarak ibraz edilen belgelerin hiçbirisinin Türkçe tercümelerinin bulunmaması nedeniyle alacağın mevcudiyetini gösteren içeriklerin anlaşılamaması nedeniyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş olmasının hukuka uygun olduğu-
Yürürlük Kanununun 1. maddesi hükmüne göre de olayda temerrüt, sona erme ve tasfiye söz konusu olmadığı ve salt genel işlem şartlarına aykırılık kamu düzeni ve genel ahlak kapsamında bulunmadığı gibi olayda 7. maddenin uygulama koşulları da oluşmadığından mahkemece İİK. 257. maddedeki şartların gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
TBK.’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce yapılan sözleşmelerde yer alan genel işlem koşulları yeni yasada bulunan hükümlerle denetlenemeyeceğinden mahkemece İİK. 257’deki şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilerek karar verilmesinin gerekeceği-
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için de; borçlunun muayyen yerleşim yerinin bulunmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanması yahut kaçması ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunması gerektiği- Dava konusu alacak, vekilin müvekkili adına tahsil ettiği paraları müvekkiline vermemesi talebine ilişkin olup, yargılamayı gerektirdiğinden, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-