Davacının dava dilekçesindeki açıklamasına göre çalışma haftada 6 gün süre ile 8.30-18.00 saatleri arasında olup bilirkişi raporunda haftanın 3 gün 8.30-.22.00 saatleri arasında çalışma kabulünün 6100 sayılı HMK'nın 25. maddesine aykırı olduğu-
Davacının dava dilekçesindeki açıklamasına göre çalışma, haftada 6 gün süre ile 8.30-18.00 saatleri arasında olup bilirkişi raporunda haftanın 3 gün 8.30-.22.00 saatleri arasında çalışma kabulünün 6100 sayılı HMK'nın 25. maddesine aykırı olduğu-
Davacının dava dilekçesindeki açıklamasına göre çalışma, haftada 6 gün süre ile 08.30-18.00 saatleri arasında olup haftanın 3 günü 08.30-21.00 saatleri arasında çalışma kabulünün 6100 sayılı HMK'nın 25. maddesine aykırı olduğu-
6100 sayılı HKM'nın 25. maddesine göre Kanun'da öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamayacağından C.rtesi gününde çalışmanın saat 16.00 da sona erdiğinin kabulü gerekirken çalışmanın saat 17.00'a kadar sürdüğünün kabulünün hatalı olduğu-
Kooperatif ortaklığının iptali ve buna bağlı olarak tapu iptali ve tescil istemli davada; çoğun içinde az da vardır kuralı gereği tespit kararı verilmesi gerektiği-
Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı erkeğin dilekçeler aşamasında davalı kadının hakaret ettiği vakıasına dayanmadığı anlaşıldığından, tarafların dayanmadığı vakıaların hükme esas alınmasının mümkün olmadığı- Davalı kadın yasal süreden sonra sunduğu cevap dilekçesi ile tazminat talep ettiğinden, mahkemece kadının süresinde olmayan bu talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği-
Usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve dayanılmayan vakıaların taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği-
Dava dilekçesindeki ''...4 yıl içerisinde yıllık izin kullandırılmadığı'' şeklindeki açıklamadan yıllık izin ücretinin 4 yıl için talep edildiği anlaşıldığından, gerek talep aşımı gerek maddi vakıa aşımı yapılarak 110 gün için hesaplanan yıllık izin ücretinin hüküm altına alınmasının HMK'nun 25. ve 26. maddelerine aykırı olduğu-
Kendisine mirasbırakan tarafından açıklanan yolla kazandırma yapıldığının saptanması halinde davalı yasal mirasçı olmadığına göre, adı geçene yapılan kazandırmanın mirasta denkleştirme hükümleri çerçevesinde terekeye iadesinin hukuken olanaklı olmadığı, mirasbırakanın davalıya sağlığında yaptığı iddia edilen kazandırma başka bir hukuki ilişki ortaya konulmadığına göre, "karşılıksız teberru" niteliğinde olup, davacıların saklı payları zedelenmiş ise koşullarının varlığı halinde ancak tenkise tabi tutulabileceği-
"Satış talebinin reddine yönelik işlemin iptali"ne ilişkin şikayetin diğer borçlu yönünden de HMK. mad. 25, 26  gözetilerek incelenmesi gerektiği-