Mahkemece takibe dayanak yapılan bononun kambiyo vasfında olmadığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiğinden ve iptalin yasal dayanağı olan İİK'nun 170/a maddesinde tazminata ve para cezasına ilişkin düzenleme bulunmadığından alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Her ne kadar dosyaya sunulan kredi sözleşmesinde takip dayanağı bonoya açık bir atıf yok ise de; alacaklı vekilinin 02/11/2012 tarihli cevap dilekçesinde borçlular ile müvekkili banka arasında ticari ilişki bulunduğu ve kredi verildiğini kabul edip, kredi borcunun ödenmemesi üzerine takibin başlatıldığının belirtildiğinin görüldüğü, takip dayanağı bononun bu sözleşme gereğince verildiği alacaklı vekilinin kabul beyanı ile sabit olduğuna göre, senet, TTK.nun 776/b maddesinde öngörülen kayıtsız ve şartsız bir bedeli ödemek vaadini taşımadığından alacağın tahsilinin yargılamayı gerektirdiği-
Senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silintinin, ayrıca tasdik edilmemiş ise, inkarı halinde "yok hükmünde" olacağı- Çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve paraf imzasının da sahte olduğu yönündeki itirazların bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılması gerektiği- Çek keşideci tarafından düzenlenmiş olduğundan, çek üzerindeki çıkıntı ve değişikliklerin keşideci tarafından paraf edilmesi gerektiği- Keşideci tarafından yapıldığı kabul edilen keşide tarihindeki değişikliğe dair imzaya, dava dışı keşideci borçlu şirketinin itirazı bulunmadığına göre, bu değişikliğin geçerli olduğunun kabulü gerektiği-
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede, takibe dayanak senetlere açıkça atıfta bulunulmaması ve bonolar üzerinde teminat amaçlı verildiğine dair de herhangi bir kayıt bulunmaması halinde, senedin teminat amaçlı alındığının kabul edilemeyeceği-
Takip dayanağı bonoda tanzim yeri gösterilmediği gibi, tanzim edenin adı ve soyadı yanında adres de yazılı olmadığından, bu belgenin, TTK. mad. 688/6. gereğince kambiyo senedi niteliğinde olmadığı, Senette tanzim yeri bulunmadığının ileri sürülmemiş ise de, İİK. mad. 170/a-2 gereğince bu hususun icra mahkemesince res'en nazara alınması ve takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Çekin keşide tarihinde ve miktar kısmında tahrifat yapılmış olmasının tek başına takibin iptali nedeni olmayacağı, senedin tahrifatsız haline göre kambiyo vasfında olup olmadığı belirlenerek sonuca gidilmesi gerektiği-
Keşide tarihi üzerinde yapılan değişikliğin altına atılmış bulunan parafın keşide tarihindeki her iki değişikliği (ay ve yılı) de kapsadığının kabulü gerekeceği-
Takibe dayanak belgede tedavüle çıkarıldığı sırada tanzim yeri yazılı bulunmadığından kambiyo senedi vasfı taşımayacağı-
Dava konusu senet tanzim tarihi vadeden sonraki tarih olduğu için, kambiyo senedi değil, adi senet hükmünde olması; bu senede karşı tanık dinlenmesinin mümkün olmaması, davalı tarafın dava konusu senet nedeniyle borçlu bulunmadığını ispat edememesine göre değerlendirme yapılması gerekeceği-
Nama yazılı çeklerde çekin el değiştirmesi için lehdarın cirosunun zorunlu olduğu- Çekte, ilk ciro lehdara ait iken çizilerek iptal edilmiş olup, çizilmiş cirolar yok hükmünde olduğundan, ciranta borçlunun cirosundan önce lehdarın cirosu bulunmadığından ciro silsilesinde kopukluk olup bu çek yönünden, alacaklının, borçlu şirketi takip hakkının bulunmadığı-