Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklının bu iddiasını ispatlamakla yükümlü olacağı-
İmzaların istiklali ilkesi gereği aval verenin, imzası nedeni ile sorumlu olduğu, avalistin sorumluluğunun ancak kambiyo senedinde şekle dair bir eksiklik olması halinde ortadan kalkacağı, takibe konu bono şeklen geçerli olduğundan, imzanın keşideciye ait olmaması ya da tespit edilememesi halinde de aval verenin sorumluluğunun devam edeceği-
İmzaya itiraz İİK.'da özel olarak düzenlendiğinden İİK. mad. 170'in uygulanacağı; imzanın inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikte olan HMK. mad. 209'un uygulanamayacağını, bu maddenin sahtelik iddiasının imza inkarı dışında bir nedene dayanması durumunda uygulanacağı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine konu edilen senedin imza inkarı nedeni ile sahteliğinin iddia edilmesi halinde İİK.nun 170/1.maddesi uyarınca satış dışında hiçbir takip işleminin durmayacağı, borçlu vekilince yapılan suç duyurusunda, 'senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığı', 'senedin sahtecilik yoluyla elde edildiği', 'senetteki imzanın borçlunun eli mahsulü imiş gibi görüntüsü kazandırılarak düzenlenen sahte belge olduğu' açık bir suretle ifade edildiğinden, borçlu tarafından yapılan şikayetin konusu takip dayanağı bononun imza inkarına ilişkin olduğu ve borçlunun bu iddiasının HMK. mad. 209 kapsamında sahtelik iddiası niteliğinde olmadığı ve bu iddia kapsamında yapılan ceza soruşturmasının da, takibin durdurulmasını gerektirmeyeceği-
Menfi tespit davası sonuçlanıp kesinleşinceye kadar alacaklının takip dosyasında işlem yapma zorunluluğu bulunmadığından 6 aylık zamanaşımı süresinin, menfi tespite ilişkin kararın kesinleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlaması gerekeceği-
İmzaya itiraz İİK.'da özel olarak düzenlendiğinden İİK. mad. 170'in uygulanacağı; imzanın inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikte olan HMK. mad. 209'un uygulanamayacağı, bu maddenin sahtelik iddiasının imza inkarı dışında bir nedene dayanması durumunda uygulanacağı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine konu edilen senedin imza inkarı nedeni ile sahteliğinin iddia edilmesi halinde İİK.nun 170/1.maddesi uyarınca satış dışında hiçbir takip işleminin durmayacağı, sahtelik iddiasının imza inkarı dışındaki bir nedene dayanması halinde ise HMK. mad. 209/1'in amir hükmü gereği icra takibinin olduğu yerde duracağı, bunun için sahtelik iddiasının ileri sürüldüğü mahkemece ayrıca tedbir kararı verilmesinin gerekmediği, borçlu tarafından icra dairesine başvurulması halinde icra müdürlüğünce anılan madde uyarınca sahtelik davası sonuna kadar icra takibinin durdurulması gerekeceği, borçlu tarafından doğrudan icra mahkemesine de başvurulabileceği gibi hakimin de HMK. mad.209/1'u re’sen nazara alması gerektiği; icra mahkemesine sunulan başvuru dilekçesinde takibe konu edilen senetteki imza ve yazıların borçluya ait olmadığı iddia edilmiş, yargılama sırasında boş kağıda imza attırıldığı belirtilerek bu hususta İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına sahtecilik nedeniyle şikayette bulunulduğu bildirilmiş, açık bono düzenlenmesine Ticaret Kanunu'nda imkan verilmiş olup, dayanak senetteki yazıların keşideci borçlunun elinden çıkmamasının senedin sahteliği sonucunu doğurmayacağı, boş olarak imza atılan kağıdın senet olarak düzenlendiği iddiasına da, takibe konu senedin matbu olarak düzenlenmiş olması nedeniyle itibar edilemeyeceği, bu hususun, açık olarak düzenlenen bononun sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiası olarak değerlendirilmesi gerektiği, mahkemece dayanak senetteki imzanın borçluya ait olduğu belirlenmiş ve borçlu vekili temyiz dilekçesinde boş kağıda imza atıldığını kabul etmiş olduğundan ve borçlunun senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu da yazılı delille ispat edememiş olması karşısında borçlunun imzaya itirazının İİK. mad. 170 kapsamında incelenerek itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Uygulamaya elverişli imza ile inkar edilen imzanın karşılaştırılması sonucunda, hakimin, inkar edilen imzanın inkar eden tarafa ait olup olmadığı hakkında kesin bir kanaat sahibi olamazsa, o zaman, yazı yazdırma (istiktab) yoluna başvurabileceği- Mahkemece imzaya itiraz davasında ispat külfetinin altındaki alacaklıya emsal imzaların bulunduğu yerlerin bildirilmesi için süre verilip, tüm emsal imzalar toplanarak, çekteki keşideci imzasının karşılaştırılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerekeceği-
İmzaya itiraz İİK.'da özel olarak düzenlendiğinden İİK. mad. 170'in uygulanacağı; imzanın inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikte olan HMK. mad. 209'un uygulanamayacağı, bu maddenin sahtelik iddiasının imza inkarı dışında bir nedene dayanması durumunda uygulanacağı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine konu edilen senedin imza inkarı nedeni ile sahteliğinin iddia edilmesi halinde İİK.nun 170/1.maddesi uyarınca satış dışında hiçbir takip işleminin durmayacağı, sahtelik iddiasının imza inkarı dışındaki bir nedene dayanması halinde ise HMK. mad. 209/1'in amir hükmü gereği icra takibinin olduğu yerde duracağı, bunun için sahtelik iddiasının ileri sürüldüğü mahkemece ayrıca tedbir kararı verilmesinin gerekmediği, borçlu tarafından icra dairesine başvurulması halinde icra müdürlüğünce anılan madde uyarınca sahtelik davası sonuna kadar icra takibinin durdurulması gerekeceği, borçlu tarafından doğrudan icra mahkemesine de başvurulabileceği gibi hakimin de HMK'nun 209/1. maddesinin re’sen nazara alması gerektiği-
İmzaya itiraz İİK.'da özel olarak düzenlendiğinden İİK. mad. 170'in uygulanacağı; imzanın inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikte olan HMK. mad. 209'un uygulanamayacağı, bu maddenin sahtelik iddiasının imza inkarı dışında bir nedene dayanması durumunda uygulanacağı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine konu edilen senedin imza inkarı nedeni ile sahteliğinin iddia edilmesi halinde İİK.nun 170/1.maddesi uyarınca satış dışında hiçbir takip işleminin durmayacağı, sahtelik iddiasının imza inkarı dışındaki bir nedene dayanması halinde ise HMK. mad. 209/1'in amir hükmü gereği icra takibinin olduğu yerde duracağı, bunun için sahtelik iddiasının ileri sürüldüğü mahkemece ayrıca tedbir kararı verilmesinin gerekmediği, borçlu tarafından icra dairesine başvurulması halinde icra müdürlüğünce anılan madde uyarınca sahtelik davası sonuna kadar icra takibinin durdurulması gerekeceği, borçlu tarafından doğrudan icra mahkemesine de başvurulabileceği gibi hakimin de HMK.'nun 209/1. maddesini re’sen nazara alması gerektiği-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, mahkemece sahtelik iddiasının imza inkarı dışındaki bir nedene dayandığının belirlenmesi halinde takip hukukunun özelliği ve ivedi karar verilmesi gerekliliğinin bir sonucu olarak, sahtelik davası bekletici mesele yapılmadan, sahtelik davasında karar verilinceye kadar icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
“İmza inkarı” nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikteki HMK.’nun 209. maddesinin değil İİK.’nun 170. maddesinin uygulanması gerekeceği, buna karşın; sahtelik iddiasının “imza inkarı” dışında bir nedene dayanması halinde, bu durumda İcra İflas Kanununda özel bir düzenleme bulunmadığından, sorunun HMK.’nun 209. maddesinin uygulanarak çözümlenmesi gerekeceği- Son durumda; C. Savcılığınca veya mahkemece ayrıca bir “tedbir kararı” verilmesi gerekmediği; borçlu tarafından icra dairesine başvurulması halinde icra müdürlüğünce “sahtelik davası sonuna kadar icra takibinin durdurulması” gerekeceği, icra dairesinin bu konudaki olumsuz kararının borçlu tarafından süresiz şikayet(İİK.16/II.) konusu yapılabileceği, bu olasılıkta borçlu tarafından doğrudan doğruya icra mahkemesine de başvurulmasına yasal bir engel bulunmadığı, icra mahkemesinin bu başvuru üzerine, HMK.’nun 209/I maddesini re’sen dikkate alarak -hukuk mahkemesindeki (İİK. 72) veya ceza mahkemesindeki (TCK. 204,207,210)- sahtelik davası “bekletici mesele” yapılmadan “sahtelik davasında karar verilinceye kadar icra takibinin durdurulmasına” karar verilmesi gerekeceği