İştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınmasının zorunlu olduğu, ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesinin ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmamasının da gerektiği-
Mahkemece; davalı babanın ekonomik sosyal durumu ayrıntılı olarak araştırıldıktan sonra ortak çocuğun ihtiyaçlarında meydana gelen artış, tarafların ekonomik sosyal durumları, halen ödenen nafaka miktarı nazara alınarak karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin askere gideceği ve terhis olacağı tarih ile askerlik görevinin devam ettiği süre içerisinde bir gelirinin olup olmadığının araştırılıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekeceği-
Müşterek çocuğun 29/11/1998 doğumlu olup 12. sınıf öğrencisi olduğu, davacı annenin çalışmadığı, bir gelirinin bulunmadığı, davalı babanın ticari takside haftada iki gün şoförlük yaptığı, aylık 700-800 TL gelirinin olduğu, 550 TL kira ödediği anlaşıldığından, davaya konu nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ve günün ekonomik koşulları birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen aylık 200,00 TL nafakanın çocuğun ihtiyaçlarını karşılamayacağı-
Ortak çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakasının boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği-
Davalı kadının düzenli bir işi ve gelirinin bulunmadığının, babasından 314,56 TL ölüm aylığı aldığının anlaşıldığı, bu gelir kendisini yoksulluktan kurtaracak miktarda olmadığından kendisi yoksulluk sınırında bulunan davalının ortak çocuklar için iştirak nafakasıyla yükümlü tutulmasının doğru olmadığı-
Menfi tespiti istenilen iştirak nafakası, Türk Medeni Kanunu'nun İkinci Kitap, Birinci Kısım, İkinci Bölümünde (TMK. m.182) düzenlenmiş olup, bu niteliği itibariyle uyuşmazlığın “Aile Hukukuna” ilişkin bulunduğunun anlaşıldığı, borç, Aile Hukukundan (iştirak nafakası) doğduğuna göre açılan bu davanın, 4787 sayılı Yasa'nın 4. maddesi gereğince Aile Mahkemesinde bakılmasının gerektiği-
2. HD. 19.04.2017 T. E: 2016/17661, K: 4547-
Kendi yoksul olan kişinin nafaka ile yükümlü tutulamayacağı-
Davalı kadının düzenli bir işi ve geliri bulunmadığı anlaşıldığından, davalının ortak çocuklar için iştirak nafakasıyla yükümlü tutulmasının doğru olmadığı-