İştirak nafakasına ilişkin  davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi gerekirken, Asliye Hukuk Mahkemesi olarak genel mahkeme sıfatıyla hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Yargılamanın yenilenmesi talebinin kararı veren mahkemece inceleneceği-
Davacı dava tarihinde daha önce çalıştığı işten elde ettiği gelirden daha düşük gelir elde ediyorsa da, davacının boşanma kararı kesinleşmeden evvel söz konusu işten çıkartıldığı, davacının bu hususu temyiz konusu yapmadığı, bu duruma karşın davacının sırf boşanmayı sağlayabilmek için imzaladığı protokol gereğince iştirak nafakası ödemeyi kabul etmesi ve boşanma kararının kesinleşmesi sonrasında, eldeki dava tarihi arasında geçen kısa sürede müşterek çocuk lehine olan iştirak nafakasının kaldırılması-indirilmesi talebinin, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun ihtiyaçları karşısında, iyiniyet, sözleşmeye bağlılık ve sözleşmenin devamlılığı ilkeleri ile bağdaşmayacağı- Davacının önceki işindeki konumu ve mesleği itibariyle iş bulma imkanı değerlendirildiğinde, mahkemece, "nafakanın indirilmesi" talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
3. HD. 25.01.2017 T. E: 2016/10101, K: 607-
İştirak nafakasının arttırımı talebine-
Yardım nafakasına-
İştirak nafakasının arttırılması ve yardım nafakası talebine-
3. HD. 25.01.2017 T. E: 2016/10893, K: 636-
3. HD. 23.01.2017 T. E: 2016/22642, K: 407-
İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda incelemenin, kararına direnilen dairece yapılacağı, direnme kararının öncelikle inceleneceği, Daire'nin, direnme kararını yerinde görürse kararını düzelteceği; görmezse dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na göndereceği-
Yoksulluğun hukuksal kavramı yasada tanımlanmamış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceğinin vurgulandığı, yoksulluk durumunun; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmesi gerekeceği, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınması gerekeceği-