TÜRK MEDENİ KANUNU > - Aile Hukuku > - EVLİLİK HUKUKU > - BOŞANMA > - C. Karar > - VIII. Çocuklar bakımından ana ve babanın hakları > Madde 182 - 1. Hâkimin takdir yetkisi
İştirak nafakası artırımı istemine ilişkin davada, velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlü olduğu, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmesi gerektiği-
Tarafların gerçekleşen sosyal ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına, özellikle çocukların yaşlarına, sağlık durumlarının özelliğine, bakım ve tedavi masraflarına, ihtiyaç durumuna göre takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, hakkaniyet ilkesine de göz önünde bulundurularak daha uygun bir iştirak nafakasına hükmetmek gerektiği-
İştirak nafakasının artırılmasına ilişkin açılan davada, davacı annenin de katkısı dikkate alınarak,davalı babayı ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde, çocuğun ihtiyaçları da gözetilerek, TMK. mad. 4'teki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerektiği- Nafaka alacağı hükümle miktar olarak belirlenen ve muacceliyet kazanan bir alacak olduğundan, takdir olunan iştirak nafakasına kararın kesinleşme tarihinden itibaren faiz hükmetmek gerektiği-
Yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkin davada, nafakanın bağlanmasında olduğu gibi kaldırılmasına dair taleplerin kabulünde de, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kaldırılmasına veya indirilmesine karar verilmesi gerekirken, kararda nafakanın indirilme tarihinin gösterilmemesinin yerinde olmadığı- Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlü olup, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması gerektiği-
İştirak nafakasına ilişkin davada, talebin TMK'da düzenlenen yardım nafakası olması dolayasıyla “Aile Hukukuna” ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup, genel mahkeme tarafından hüküm verilmesinin isabetsiz olduğu-
İştirak nafakası ve yardım nafakasına ilişkin davada, velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlü olup, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınmasının zorunlu olduğu- Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma ve ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödev olup, okumakta olan kişi, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebileceği-
