Rehinlerin alınan borç karşılığı değil aslında hisse devir sözleşmesinin teminatı olarak verildiği hususunu yazılı delille ispatlayamayan asıl davada davacı birleşen davada davalı asıl davadaki iddiasını, birleşen davada ise savunmasını ispat için delil listesinde yemin deliline dayandığına göre, asıl davada davacı birleşen davada davalıya yemin hakkı hatırlatılıp neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davada taraf olmayan kişilerin tanık olması gerektiği- Davalı aleyhine dava açanların tanık olması halinde ihtiyatlı yaklaşılması gerektiği- Fazla mesai iddiasının tanık beyanları dışında yan deliller ile desteklenmesi gerektiği-
HMK m. 241 gereği gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenilen husus hakkında yeteri derecede bilgi edinildiği takdirde, geri kalanların dinlenmemesine karar verilebilir ancak geri kalan tanıkların dinlenmemesine karar verilebilmesi için, dinlenen tanıklarla istenen hususun yeterince aydınlatılmış olması gerekmekte, aksi taktirde bu hükme dayanılarak mahkemenin tanığı dinlemekten kaçınamayacağı-
Boşanma veya ayrılık davalarında, taraflarca gösterilen tüm tanıkların açıkça vazgeçme olmadıkça ya da HMK. m.241. koşulları oluşmadıkça dinlenmek zorunda olduğu- Davacı tarafın bildirdiği ve dinlenmelerinden açıkça vazgeçmediği tanıklar hususunda davalının,dinlenmemeleri yönünde açık muvafakati bulunması halinde davalının hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmesi gerektiği-
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma iddiasını ispat bakımından dinlenen davacı tanığı aynı iddiayla aynı işverene karşı dava açmış olup, beyanına son derece ihtiyatlı yaklaşılması gerekeceği, başkaca da ispat olmadığından, iddianın ispatlandığından söz edilemeyeceği-
Davacı tanıklarının davalıya karşı dava açtıklarının anlaşıldığı, davacı ile menfaat birliği ve bu anlamda davalıyla husumetli olan tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğinden, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti taleplerinin usulünce ispatlanamadığının kabulü ile bu taleplerin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı kesin süre içinde tanık listesini vermemiş ise de; davacı vekili ön incelemeyi izleyen tahkikat duruşmasında mazeret bildirmiş olup mazereti kabul edildiğine ve takip eden celsede de tanıklarının hazır olduğunu belirttiğine göre, HMK'nın 243. maddesinde düzenleme gereğince tanıkların dinlenip, bütün deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı erkeğin, açıkça dinlenilmesinden vazgeçmediği ve HMK m.241 koşullarının da oluşmadığı anlaşılan durumda belirttiği tanığın dinlenilmeden hüküm kurulmasının, hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiği-
Davalı erkeğin, dinlenmelerinden açıkça vazgeçmediği halde belirttiği tanıkların dinlenmeden hüküm kurulması, tarafların hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • kayıt gösteriliyor