Davacı tarafın aktif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle husumetten ret kararı verildiğinden, davalı yararın avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde, bedelinin tahsili istemi-
Takip hukuku bakımından takas ve mahsup iddiasının kural olarak; takasa konu alacağın İİK. 68'deki belgelere dayalı bulunması veya bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması ya da alacağın ilama bağlanması hallerinde nazara alınabileceği- Kal masrafları ve ilam vekalet ücretinin takas mahsup dışı bırakmasının isabetli olduğu ancak dayanak ilamda yapı ve ağaçların bedeli ödeninceye kadar taşınmazın kullanımı hususunda hapis hakkı hüküm altına alınmış olmakla müdahale'nin men'i ve kal'in bu koşula bağlandığının kabulü gerekeceği ve mahkemece, ilamdaki bina ve ağaç bedellerini ödemeden, taşınmazın tahliyesini ve kal'i istemesi mümkün olmadığından, icra dosyasında düzenlenen örnek 2 numaralı icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığına göre, davacı avukat, Av. K. mad. 164/4 gereğince, dava değerinin %10-20'si oranında vekalet ücreti isteyebileceği- Davalının başka vekilinin bulunması ve bunlarla ibraname düzenlemesi davacıyı bağlamaz ise de, davalının aynı dosyada farklı iki vekili daha bulunduğuna göre davacının, davacı avukatın harcadığı emek ve mesaiye göre takip ettiği dava değerinin %10'u ile %20'si arasında hak ettiği vekalet ücreti belirlenerek bu ücretin 1/3'nün tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Avukatlık ücret sözleşmesinin düzenlendiği tarihte davalı fiil ehliyetine haiz olmadığından, düzenlenen avukatlık ücret sözleşmesi geçersiz olacağı- Avukatlık ücretine hükmedilirken, hukuki yardımın başladığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiği Hukuki yardımın ne zaman başladığı konusu ise değişken olup her işlemin özelliğine göre farklılık gösterebileceğinden, dava açılmış ise, davanın açıldığı, ya da tespitin yapıldığı tarih, müvekkil aleyhine dava açılmış ise cevap verme tarihi, ya da vekaletnamenin verilme tarihin hukuki yardımın başladığı tarih olarak esas alınması gerektiği- Değeri parayla ölçülebilen dava ve işlerde, hukuki yardımın başladığı tarihteki yürürlükte olan kanun hükümleri uygulanarak, hukuki yardımın yapıldığı tarih 2.5.2001 tarihinden önce ise asgari ücret tarifeleri, bu tarih ile 20.1.2004 tarihleri arasında hukuki yardım başlamışsa "yüzde beş" ile "onbeş", bu tarihten sonra ise, "yüzde onu" ile "yüzde yirmi arasındaki bir oran tatbik edileceği, değeri parayla ölçülemeyen davalarda ise avukatlık asgari ücret tarifeleri uygulanacağı- Taraflar arasında geçerli ücret sözleşmesi bulunmadığından, davalı tarafından davacı avukata 15.8.2003 tarihinde vekaletname verildiği, dolayısıyla bu tarih itibariyle sözleşme ilişkisi kurulduğuna göre davacı avukatın, bu tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu hükümleri gereğince 25.8.2003 tarihinde açılan tapu iptal tescil davasında gösterilen dava değeri üzerinden "yüzde beş ile onbeş" arasındaki bir oran üzerinden vekalet ücreti istemeye hak kazanmış olduğu- Davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen, kendisini vekil temsil ettiren davalı yararına reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği-
HMK. mad. 20 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olduğundan, davalılar yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Davacı avukatın davalıya vekaleten sulh hukuk mahkemesinin D.İş, asliye hukuk mahkemesinin ve idare mahkemesinin dava dosyalarını yürüttüğü dosya kapsamından anlaşılmakta olup, davacı avukat tarafından davalıya vekaleten asliye hukuk mahkemesinde açtığı tazminat davası, aynı mahkemenin bir başka dosyasıyla birleştirilmiş, birleşen davaların da konusu itibariyle idari yargının alanına girdiği gerekçesiyle görev noktasından reddine karar verilmiş, bu kez aynı konuda idare mahkemesinin dava açılmış olup bu davalar birbirinin devamı niteliğinde olduğundan, asliye hukuk mahkemesinde açılan davayla idare mahkemesinde açılan dava için tek bir vekalet ücreti hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Değeri parayla ölçülebilen dava ve işlerde, asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla, ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin "yüzde onu" ile "yüzde yirmisi" arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirleneceği düzenlenmiş olduğundan, davacı avukatın harcadığı emek ve mesai dikkate alındığında, anılan yasal hüküm gereğince "%10" oranıyla vekalet ücretinin hesaplanması gerekirken, mahkemenin, yanlış değerlendirmeyle "%15 oranı"yla hesaplama yaparak vekalet ücretine hükmetmesinin isabetsiz olduğu-
Taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan, hüküm altına alınması gerekli avukatlık ücretinin maktu olması gerektiği-
İş Kanunu gereğince alt işverenin çalıştırdığı işçiye ödenen kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti tutarının, rücuen tahsili istemine ilişkin davada kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunan ve dava lehine sonuçlanan taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
İtirazın kaldırılması ve tahliye isteminin, genel mahkemede görülen müstakil bir dava olmadığı- İcra takibine, borçlu vekili ile itiraz etmişse, itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesinde açılan dava nedeniyle, dava dilekçesi ve duruşma günü de vekile tebliğ edileceği, usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap vermezse veya gelmezse de kendisini vekil ile temsil ettiren taraf lehine davada kısmen dahi haklı olması durumunda vekalet ücreti takdir edileceği, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen, icra dosyasında vekili aracılığıyla borca itiraz eden ve yasal zorunluluk nedeniyle de dava dilekçesi ve duruşma günü vekiline tebliğ edilen davalı lehine vekalet ücretine karar verilmemesinin isabetsiz olduğu-