Ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istekli davaların pay oranında açılamayacağı ancak, bu ilke üçüncü kişilere karşı açılacak davalar için geçerli olup mirasçılar arasında görülen davada miras payı oranında tapu iptal ve tescil talebinde aykırı bir yön bulunmadığı- 
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, terekenin iştirak halinde olduğu sabit olduğundan taşınmazdan pay oranında istekte bulunulamayacağı-
İstisnai haller hariç ecrimisil davalarında Türk Medeni Kanunu'nun 701 ila 703. maddeleri ve  aynı Yasanın 702/4. maddesinin gözetilmesi gerekeceği-   Ecrimisil, haksız işgalcinin mülkiyet sahibine ödemekle yükümlü bulunduğu en azı kira geliri, en fazlası mahrum kalınan kâr olan haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil bölünebilir nitelik taşıdığından terekedeki ortaklığı oluşturan her bir ortağın kendi payı oranında ecrimisil istemesine yasal bir engel bulunmadığı- 
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve mirasçılar adına tescil isteğine ilişkin davada, davada elbirliği halinde mülkiyet söz konusu olup, nüfus kayıtlarına göre dava dışı ortaklar (mirasçılar) bulunduğundan, elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumu olduğu - 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 701 ila 703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da olmadığı, mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne ait olduğu , elbirliği mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortak olduğu, elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu - Bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının (onaylarının) alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği-
Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumu olduğu-Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun 701.-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan herbirinin doğrudan doğruya bir hakkı da olmadığı,mülkiyetin bir bütün olarak ortaklardan tümüne ait olduğu, başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklık olduğu, değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortak olduğu-Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu olduğu-
Davacının ölümü ile terekesinin el birliği mülkiyetine tabi olduğu tartışmasız olduğundan, el birliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumu olduğu - 4721 s. Türk Medeni Kanununun (TMK) 701. ila 703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da olmadığı - Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne ait olup, başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklık olduğu -El birliği mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortak olduğu, el birliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının (onaylarının) alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edildiğinden,Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi gereğince atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği -
Davacı, terekeye iade değilde pay oranında istekte bulunduğuna göre, taşınmazdaki mülkiyet durumu gözetildiğinde Türük Medeni Kanunu'nun 701.maddesi uyarınca böyle bir isteğin dinlenme olanağının olmadığı-
Çekişmeli taşınmazların davacıların mirasbırakanına ait olduğu, davalıların ise terekeye göre üçüncü kişi konumunda bulunduğu, terekenin iştirak halinde olduğunun sabit oduğu, davacı, terekeye iade değilde pay oranında istekte bulunduğuna göre, taşınmazdaki mülkiyet durumu gözetildiğinde Türk Medeni Kanunu'nun 701.maddesi uyarınca böyle bir isteğin dinlenme olanağının bulunmadığı-
Tapunun iptali ile terekeye iadeye ilişkin davada, el birliği halinde mülkiyet söz konusu olduğundan,bu durumda; isteğin tereke adına yapıldığı gözetildiğinde öncelikle davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirilmesinin zorunlu olduğu-El birliği ( iştirak ) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumu olduğu - 4721 sayılı TMK.nun 701-703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin ( ortaklığın ) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da olmadığı, mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne ait olduğu, başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklığı olduğu- El birliği mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortak olduğu, bu kural, TMK.nun 701. maddesinde ( ...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyetinin, el birliği mülkiyet olduğu -El birliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygın olduğu, el birliği ( iştirak ) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu -
Elbirliği mülkiyetine tabi dava konusu taşınmazın tüm malikleri murislerinden intikal eden miras paylarını üçüncü kişiye satmayı vaat ettiklerinden davaya konu olayda ifa olanağı doğmuş olup, bu durumda mahkemece satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-