Ecrimisilin bölünebilir isteklerden olması nedeniyle pay oranında da istenebileceği, hâl böyle olunca, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu kaydının iptali mümkün olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin davada, mirasbırakanın dava dışı mirasçılarının bulunduğu kayden sabit olup, öncelikle temlik tarihinde mirasbırakanın ehliyetli olup olmadığının Adli Tıp Kurulundan alınacak raporla saptanması, ehliyetli olmadığının anlaşılması halinde davaya katılmayan mirasçıların olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK. mad. 640 uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi ayrıca davada sadece iptal isteğinde bulunulduğu gözetilerek davacıya tescil istekli dava açması için imkan verilmesi açıldığı taktirde eldeki dava ile birleştirilmesi, taraf teşkili sağlandıktan ve tescil davası açılıp eldeki dava ile birleştirildikten sonra davanın kabul edilmesi, miras bırakanın ehliyetli olması halinde pay oranında istekte bulunulabileceği gözetilerek muris muvazaası iddiası bakımından inceleme yapılması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Ehliyetsizlik iddiasına dayalı davalar tereke adına açılması gerektiğinden, mirasçılardan bir bölümünün payları oranında açtıkları davanın dinlenilmesine olanak olmadığı-
Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulması halinde yeniden harç alınacağı,işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davaların açılmamış sayılacağı ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kaydın kapatılacağı-
Kiraya verenler birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine tahliye davasını da birlikte açmaları zorunlu olduğu-Mirasçılardan biri tarafından dava açıldığında, davadaki noksanlığın sonradan giderilmesi alınacak muvafakatname ile mümkün ise de, ihtarnamedeki bu noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün olmadığından, usulünce ihtar tebliğ edildiğinden söz edilemeyeceği ve süre bitimi nedeniyle açılan tahliye davasının bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği-
Elbirliği mülkiyetine konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemeyeceği; dava konusu taşınmazlar davalıların murisi adına kayıtlı olup, davalılar elbirliği ortaklarından olduklarından davanın ifa imkansızlığı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-Davacı tapu iptali tescil mümkün olmaz ise tazminat isteminde bulunduğundan, davacının tazminata ilişkin kademeli istemi incelenerek hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
Hâkimin, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği; soru sorabileceği; delil gösterilmesini isteyebileceği-
Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda mirasçılardan biri ya da birkaçının, diğerlerinin muvafakati olmadan kendi payına isabet eden kira parasını isteyemeyeceği, davaya diğer mirasçıların muvafakatlerinin alınması ya da terekeye mümessil tayin edilerek taraf teşkilindeki eksiklik giderilmeden devam edilemeyeceği-
Muristen intikal eden paylar üzerinde davalı mirasçıların paylı şekilde değil, tereke ortaklığı nedeniyle elbirliği halinde malik oldukları ve aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu gözetilerek, bütün davalılar hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Tapu Müdürlüğü'nden kat irtifakı tesisinden itibaren müstakil tapuların oluşumuna kadar tedavüllü tapu kayıtları, devre ilişkin dayanak belgeler, sözleşmeler getirtildikten sonra, murisin terekesinin mirasçılar arasında taksim edilip edilmediği hususunun kanıtlanması için taraflara olanak ve süre tanınması, sonuçta tüm deliller toplanıp, birlikte değerlendirilerek tüm mirasçıların katılmasıyla TMK'nın 676/son maddesine uygun taksim sözleşmesinin bulunduğu ve müstakil tapuların taksime uygun şekilde oluştuğunun belirlenmesi durumunda davacıların taksim sonucu kendilerine isabet eden bağımsız bölümlerden dolayı eksik ve ayıplı işlerden paylarına düşen kısmı, fazla imal edilen dairelerden dolayı paylarına düşen değeri isteyebileceği, yine sözleşmeye aykırı olarak küçük imal edilen dairenin davacılardan herhangi birine isabet ettiğinin belirlenmesi halinde ilgili davacının bu daireye yönelik değer kaybını isteyebileceği gözetilerek hüküm kurulması; taksim yok ise mirasçılardan birkaçının kendi payları için dava açamayacakları ve terekenin tüm hakları için dava açmadıkları gözetilerek terekeye temsilci atanması için süre verilmesine gerek kalmaksızın davanın reddine karar verilmesi gerektiği-