Artık değere katılma alacağı isteği-
Kadının, başka bir erkekle internet ortamında yazışmak suretiyle güven sarsıcı davranışta bulunması halinde, erkeğin boşanma davasının da kabulü gerektiği- Düğünde kadına takılan ziynetler bağış hükmünde oluğu ve kadının kişisel malı olduğu- Ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmedikçe, bunları alanın iade etmekle yükümlü olduğu-
Boşanmaya neden olan olaylarda, "bağımsız konut temin etmediği, ailesinin müdahalesine ve eşine hakaretlerine sessiz kaldığı, eşini istemediğini söylediği, eşini aşağıladığı" anlaşılan erkeğin, "mahrem konuları etrafta konuştuğu ve eşini aşağıladığı" anlaşılan kadından daha fazla kusurlu olduğu- Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın lehine daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği- Varlığı ve erkekte kaldığı ispat edilen 5 adet bileziğin erkeğin ve erkeğin annesi tanığın beyanından da anlaşıldığı üzere her biri 15'er gram olduğu halde mahkemece 5 adet bileziğin 10'ar gr olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu, yine aynı tanığın beyanında 3 adet kolyenin kendilerinde olduğu belirtilmesine rağmen mahkemece sadece 1 adet kolyeye yönelik talebin kabul edilmesinin hatalı olduğu-
Artık değere katılma alacağı isteği-
Davacı evlilik birliği içinde davalıya verdiği ziynet eşyalarının iadesine karar verilmesini talep ettiğinden, davanın, aile mahkemesinde görülmesi gerektiği- "Sözleşmeye aykırı olarak kiralık kasada bulunan altınların diğer davalı eski eşe verilmesi" nedeniyle davalı bankaya karşı açılan davanın ise bankacılık işlemlerinden kaynaklanmakta olup, tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği- Farklı mahkemelerin görev alanına giren davalarla ilgili öncelikle tefrik kararı verilerek, sonrasında ayrı ayrı görevsizlik kararı vermesi gerektiği-
Satış vaadi sözleşmesine göre taşınmazın bedelinin evlilik birliği içinde ödendiği anlaşıldığından, taşınmazın evlilik birliği içinde edinildiğinin kabul edilmesi gerektiği-
8. HD. 21.03.2018 T. E: 2015/22027, K: 9738-
Davacının davalı ile aynı yoğunlukta çalıştığı ve gelir elde ettiği anlaşıldığından, davacının, dava konusu taşınmazın edinilmesinde katkısının bulunduğunun kabulü gerektiği- Tarafların gelirlerinin ve bu kapsamda davacının taşınmazların edinilmesinde ne oranda katkı sağladığının tespiti mümkün olmadığından, hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi ve TBK mad. 50, 51 gözetilerek dava konusu taşınmazların dava tarihindeki değeri üzerinden belirlenecek tazminat niteliğindeki bir miktar paranın katkı payı alacağı olarak hüküm altına alınması gerektiği- TMK. mad. 222 kapsamında, yasa ile adi karine olarak edinilmiş mal hükmünde bulunan bir mala ilişkin katılma alacağı talebinde bulunan davacının, malın alımında katkı sağlaması gerekmediği, yasadan dolayı katılma alacağının bulunduğu- Davacı tanığı tarafların 2005-2006 yıllarında köy içindeki eski bir avluya iki katlı yeni bir ev yaptıklarını bildirdiğinden, taraflara uyuşmazlık konusu evin inşaatının başlama ve bitiş tarihlerinin açıklattırılması, bu konuda evin inşaatına başlama ve bitirme tarihlerinin 01.01.2002 tarihinden önce veyahut sonra olup olmadığının belirlenmesi, 01.01.2002 tarihinden önce ise hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi ve TBK. 50, 51 kapsamda uygun bir katkı payı alacağına hükmedilmesi, 01.01.2002 tarihinden sonra ise 4721 sayılı TMK'nun edinilmiş mallara katılma alacağını düzenleyen hükümleri çerçevsinde iddia ve savunma kapsamında toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek uyuşmazlığın çözümüne gidilmesi gerektiği-
Artık değere katılma alacağı isteği-
Artık değere katılma alacağı isteği-