8. HD. 16.04.2019 T. E: 2018/13468, K: 4162-
Taşınmaz davalının babası adına edinilmiş olsa da TMK.'nin 229. maddesi gereğince eklenecek değer olup olmadığının tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Karşılıksız kazandırma veya devrin yapıldığının tespit edilmesi halinde, işlemin (tasarrufun) iptaline karar verilemeyeceği ve üçüncü kişi davalı olarak gösterilse dahi bu aşamada davacı lehine hüküm altına alınan katılma alacağından sorumlu tutulmayacağı- Eşle birlikte eşten kazandırma veya devralan üçüncü kişiye karşı dava açılması durumunda, mahkemece yapılması gereken işin; "HMK.'nin 167. maddesi uyarınca üçüncü kişiye karşı açılan dava hakkında “ayırma kararı” verilerek davanın ayrı bir esasa kaydının sağlanması; bu davada eski eşe karşı açılan katılma alacağı davası sonucunun ve alacağa karar verilmiş ise, eşten tahsil edilebilme durumunun HMK.'nin 165/1. maddesi gereğince “bekletici sorun” yapılması" olduğu-
Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde karşılıksız kazandırma veya devrin yapıldığının anlaşılması durumunda, söz konusu mal mevcut kabul edilerek yapılan hesaplamada davacı tarafın katılma alacak hakkının olup olmadığı, varsa miktarı saptanarak davalı eşten tahsili yönünde hüküm kurulması gerektiği, tasfiyede devredilen mal varlığının devir tarihindeki durumu (niteliği, seviyesi, yaşı vb.) esas alınarak tasfiye (karar) tarihindeki sürüm (rayiç) değerinin hesaplamada göz önünde bulundurulması gerektiği- Eşle birlikte eşten kazandırma veya devralan üçüncü kişiye karşı dava açılması durumunda, mahkemece yapılması gereken işin; HMK.'nin 167. maddesi uyarınca üçüncü kişiye karşı açılan dava hakkında “ayırma kararı” verilerek davanın ayrı bir esasa kaydının sağlanması; bu davada eski eşe karşı açılan katılma alacağı davası sonucunun ve alacağa karar verilmiş ise, eşten tahsil edilebilme durumunun HMK'nin 165/1. maddesi gereğince “bekletici sorun” yapılması olması gerektiği-
Tasfiyede devredilen malvarlığının devir tarihindeki durumu esas alınarak tasfiye(karar) tarihindeki rayiç değerinin esas alınması gerekmekle; mahkemece tasfiyeye konu taşınmazın devir tarihindeki durumu esas alınarak tasfiye tarihindeki(bozma sonrası yeni karar tarihindeki) rayiç değeri belirlenip, bu değer üzerinden talep miktarı da gözetilerek hüküm kurulması gerektiği-
8. HD. 18.09.2018 T. E: 2016/6310, K: 15827-
Davaya konu taşınmazların davalının babası adına kayıtlı iken tarihinde satış yoluyla davalı eşe devredildiğinin anlaşıldığı, davalının babası tarafından satış gibi işlem yapıldığı ve yapılan devir evlilik birliği içerisinde gerçekleşmiş ise de; bir fiili karine olarak, hayatın olağan akışına göre eşlerden birinin anne veya babası tarafından yapılan bu gibi malvarlığı devirleri karşılıksız kazandırma (bağışlama) olarak değerlendirildiği, bu fiili karinenin aksini, yani parasını vererek gerçek anlamda satın alındığını, tasarrufun karşılıksız kazandırma olmayıp karşılığı verilerek elde edilmiş bir edinim, yani gerçek anlamda bir satış işlemi olduğunu iddia eden eşin; başta satış bedelinin ödendiğine ilişkin ödeme kayıtları olmak üzere iddiasını güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlaması gerektiği-
Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu tarihte davalı adına tescil edilmiş olan araç hakkında "aracın alımında ailesinin maddi yardımları olduğu"nu izah ederek kişisel mal savunmasında bulunan davalı eski eşin, mahkemece bu durum değerlendirilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Satış vaadi sözleşmesine göre taşınmazın bedelinin evlilik birliği içinde ödendiği anlaşıldığından, taşınmazın evlilik birliği içinde edinildiğinin kabul edilmesi gerektiği-
Tasfiyeye konu edilen malvarlığı şirket olduğu takdirde, şirketin mal rejiminin sona erdiği andaki durumu; o tarihteki ekonominin genel gidişatı, şirketin faaliyet gösterdiği sektörün konumu, büyüklüğü ve büyüme hızı, tasfiyeye konu şirketin bilanço değerleri, şirketin kullandığı teknoloji, makine ve tesisatın durumu ile araştırma geliştirme faaliyetleri (ARGE), ürettiği hizmet ve ürünleri pazarlama ile rekabet gücü, müşteri portföyü, organizasyonu ile yönetim kadrosu büyüme potansiyeli, şirketin değerlendirme anındaki satışlarına, kazançlarına, siparişlerine, nakit akışlarına ve finansal durumuna göre geleceğe ilişkin tahminler, kar dağıtım politikası, gelecekte planlanan sabit kıymet yatırımları, stratejisi, ekonominin genel arz ve talep kuralları göz önünde bulundurularak belirleneceği-