E.tmasının önlenmesi ve yola yapılan inşaatın yıkılmasını istemiyle açılan davada, dava konusu 7 sayılı parsel lehine olarak aleyhine geçit tesis edilen 103 ada 17 parsel sayılı taşınmazın, davalı ... dışında dava dışı .... adına kayıtlı olduğu, yine aleyhine geçit tesis edilen 103 ada 19 parsel sayılı taşınmazın dava dışı ...adlarına kayıtlı bulunduğu; dava konusu 2 katlı betonarme bina şeklindeki evin bir bölümünün sökülmesi veya ayrılmasının mümkün olmadığı herhangi bir bölümünün kaldırılması mal ve can güvenliğini tehdit edeceğinden sakıncalı olup tüm bina açısından tehlike teşkil ettiği (sökümün binanın tamamı için uygulanacağı) belirtilmiş olup dava konusu taşınmazlarda iki katlı binanın bulunduğu ve taşınmazların paylı mülkiyete tabi olduğu anlaşıldığından YGHK'nun 13.06.1984 günlü ve 1982/358 Esas, 1984/710 sayılı Kararında açıklandığı üzere elatmanın yanı sıra yıkım isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin davada yer almaları gerektiğinden, söz konusu taşınmazların maliklerinin tamamına karşı husumet yönetilmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçının diğer paydaşlara karşı açacağı, HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer almasının zorunlu olduğu, paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise veya duruşmalara dahil edilmesi, işin esasına etki etmeyecekse, davada taraf olarak gösterilmesinin gerekli olmadığı- 3. kişinin İİK. mad. 96'ya dayalı istihkak iddiasına ilişkin açılan davada, yokluğunda yapılan haciz işleminden haberdar edilmeyen İİK. mad. 103'e göre davetiye tebliğ edilmeyen borçlu ...’un istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden, borçlunun davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması amacıyla davet kağıdı ve dava dilekçesinin borçluya tebliğ edilmesi için davacı 3. kişiye süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin sağlanması, bundan sonra tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Bozma kararından sonra yerel mahkemece taraf teşkili sağlanmadan ve davacıların yokluğunda yapılan yargılama ile direnme kararı verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacının aleyhine verilen hakem heyeti kararının iptali ile kullandığı tüketici kredisi kapsamında yapılan haksız kesinti miktarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istediğ davada, davalıya dava dilekçesi tebliğ olunmadan esas hakkında karar verilemeyeceği-
İflas talebinin ilanına ilişkin metin içeriğinde "duruşma gün ve saatine yer verilmeden" yargılamanın sürdürülmesi ve hüküm kurulması halinde, müdahillerin adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenme hakkı kısıtlanmış olacağı-
Mahkeme gerekçesinde "bu davranışın davayı uzatmaya matuf bir davranış olarak değerlendirildiği ve bu nedenle ara karar kurulmadığı" belirtilmiş ise de HMK’da düzenlenen usul kuralları gözetilerek ve hukuki dinlenilme hakkının gereği olarak davalı tanıkları dinlenmeden boşanmaya dair hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-