Vekil, mazeret dilekçesinde yokluğunda karar verilmesi yönünde bir talebi bulunmadığından ve mazereti kabul edildiğinden mahkemece yeni bir duruşma günü tayin edilerek, vekile usulüne uygun tebliği sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerektiği-
Kadastro Mahkemesinin görevinin, her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği gün başlayacağı- Kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceğinden görevli mahkemenin Kadastro Mahkemesi olduğu-
Hizmet tespiti istemi- Davacının duruşma gününü uyap üzerinden öğrenmesine dair karar verilmesi hususu, usulüne uygun bir tebliğ mahiyetinde olmadığı-
Hizmet tespiti istemi- Aynı tarihte İstanbul İlinde yer alan iki ayrı duruşmanın mazeret gösterilerek ilgili mazeretin belgelendirildiğinin anlaşılması karşısında mahkemece davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün hatalı olduğu-
Hem davacı hem de davalı tarafın mazeret dilekçeleri üzerine mahkemece mazeretin kabulüne karar verilmesine karşın tarafların yokluklarında hüküm kurulmasına dair talepleri olmadığı halde esasa yönelik hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğu-
somut olayda, yargılamanın iadesini talep eden aleyhine .... sayılı kararıyla tapu iptali ve tescil kararı verilmiş olup, bu karar usulünce tebliğ edilmediğinden kesinleşmemiştir. Bu itibarla yargılamanın yenilenmesi koşulları oluştuğundan bahsedilemez.
Basit yargılama usulünün uygulandığı davalarda tahkikatın tamamlanmasından sonra, mahkemenin yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararı tefhim ettiği ve bu yön gözetilmeden,tarafların yokluğunda yargılamanın sona erdiğini bildirerek hükmü tefhim etmesinin usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirdiği-
Yargı organlarının gerekçeli kararlarında; tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlarını, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerini, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri göstermesi gerektiği ve gerekçesiz şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Korunma kararının kaldırılmasına yönelik davanın hakkında korunma kararı alınmış olan çocuğa, çocuk ergin değilse yasal temsilcisine (veli veya vasisine) yöneltilmesi gerektiği-
Korunma kararının kaldırılmasına ilişkin davanın çocuk mahkemesinin görevine girdiği, çocuk mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde aile ya da asliye hukuk mahkemelerinin görevli olacağı- Korunma kararı alınmasını gerektiren şartların ortadan kalkması halinde, kurum yetkililerinin önerisi üzerine çocuk ergin olmadan kaldırılabileceği; ergin olduktan sonra da, çocuğun rızası alınmasıyla şartların varlığı halinde korunma kararının devamına karar verilebileceği-