Somut olayda, hukuki sonuç doğurma kabiliyetine haiz olan tapu müdürlüğüne gönderilen kararın icrada tereddüt yarattığı anlaşılmakla, davacı tarafın tavzih isteminin kabulüne karar verilmesi gerekir.
Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir... Ek karar ile vekalet ücretinin hükme eklenmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir... . Davacının hizmet tespiti olarak açtığı davada, talebini daraltması nedeniyle dava tarihine göre davalı sıfatını haiz olduğu anlaşılan Sosyal Güvenlik Kurumu lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi hatalı bulunmuştur.
Talep, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan davada kesinleşen hükmün tavzihi istemine ilişkindir...
Talep, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası sonucunda verilen hükmün tavzihi istemine ilişkindir...
Dava, davalı üzerindeki tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescili istemine dair verilen ve kesinleşen hükmün tavzihi istemine ilişkindir...
Hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir çelişki varsa, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabileceği- Somut olayda, davalılardan biri yönünden feragat olmadığı için davanın reddi kararının düzeltilmesi gerektiği-
Mahkemece, A1(185m2) ve A4(19m2) bölümleri dışında kalan kısımlar bakımından fen bilirkişisine önceki rapor, kroki ve yapılan 22/2-a çalışması gözetilerek yüzölçümünün belirlendiği infaza elverişli kroki düzenlettirilerek bahse konu taşımaz kısımları hakkında infaza elverişli olacak şekilde tavzih hükmü kurulması gerekirken davacı Orman İdaresinin tazvih talebinin reddedilmiş olmasının hatalı olduğu-
Dava konusu olmayan ve bu sebeple hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ile yüklenen borçların sınırlandırılması, genişletilmesi veya değiştirilmesi mahiyetinde olmayan tavzih talebinin kabulünün gerektiği-
Tavzih isteminin ancak hükmün infazına kadar istenebileceği- Kesinleşen hükmün infaz edildiği anlaşıldığından tavzih isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Hüküm fıkrasında davacı lehine hükmolunan vekalet ücretinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları nedeniyle tavzih yoluna başvurulduğu, mahkemece tavzih isteminin reddine karar verilmiş ise de bu husus hükmün birbirine aykırı fıkraları içermesi niteliğinde olduğundan, bu durumun tavzihi gerektirir hallerden olduğu, mahkemece tavzih isteminin kabulü ile çelişkili hüküm fıkrasının tavzihine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tavzih isteminin reddine karar verilmesinin doğru görülmediği ve bozmayı gerektirdiği-