Mahkemece verilen tavzih kararı ile düzeltilerek onama ilamı kesinleşen hükümde yer alan idarelerin sorumlu oldukları kısımların yüzölçümü dolayısıyla bedel olarak karşılığı değiştiğinden davalı idare vekilinin tavzih isteminin reddi yerine kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Talep davacı tarafça temyiz nedeni yapılabilecekken hüküm fıkrasını değiştirecek şekilde "davacı vekilinin tavzih dilekçesi kabul edilerek, 14.04.2015 tarihli tavzih ek karar ile '' Mahkememizin 12.03.2015 tarih ve 2014/.. Esas, 2015/.. Karar sayılı gerekçeli kararının, 3 numaralı hüküm fıkrasındaki "davacı" kelimesi silinerek yerine "davalı" kelimesinin yazılması, 4 numaralı hüküm fıkrasından sonra gelmek üzere "5-Karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin yazılması, 5 numaralı hüküm fıkrasının numarasının 6 olarak yazılması, 6 numaralı hüküm fıkrasının numarasının 7 olarak yazılması suretiyle düzeltilmesine''şeklinde tavzih kararı verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedeni olduğu-
HMK. mad. 305 gereğince, fen bilirkişi raporunda parselin köşe noktalarına ait herhangi bir koordinat ve ikinci bir cephe ölçü değerinin mevcut bulunmaması hükmün yeterince açık olmaması veya icrasında tereddüt uyandırmasına yol açacağından hükmün tavzihi gerektiği; dava konusu parselin köşe noktalarına ait koordinatların değerlerinin kadastral paftasına ve teknik evraklara uygun olarak hazırlanması için fen bilirkişisinden ek rapor alınmak suretiyle hükmün infazının sağlanması gerektiği-
Tavzih kararı ile bir önceki hüküm sonucunun tamamen değiştirilemeyeceğinden tavzih kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Kira bedelinin tespiti istemine ilişkin davada; hüküm kendi içinde çelişki içermekte olup infazda tereddütler oluşturacağından bu şekilde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurmuş olup, takibin dayanağı olan senette düzenlenme yerinin bulunmadığı, dolayısıyla TTK'nun 776/f maddesi uyarınca, senedin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığı, bu durumda anılan senede istinaden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı cihetle, adı geçen borçlu hakkındaki takibin İİK.170/a-2. maddesi gereğince iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Hükmün açıklanması (tavzihi) yoluyla HMK 305/2 (HUMK 455) maddesi gereğince kesinleşmiş hükmün sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği-
Asıl kararda imar parselleri üzerinden hüküm oluşturulmadığı halde, tavzihle imar parselleri üzerinden hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- Davacı belediye yalnızca tespit isteğinde bulunduğu halde, istek aşılarak tapu iptal ve tescile karar verilmesinin hatalı olduğu- HMK mad. 305 gereğince hükmün yeterince açık olmadığı, icrasında tereddüt uyandırdığı veya birbirine aykırı fıkralar içerdiği durumda taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını, tereddüt ve aykırılığın giderilmesini isteyebileceği-
Tavzih yoluyla hüküm değiştirilemeyeceği gibi, hakimin tavzih yolu ile hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip, bunu hükmüne ekleyemeyeceği-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin olarak açılan davada,hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği-