Boşanma davası devam ederken ölen davacının mirasçılarına davalının kusurunun tespiti için davaya devam etme hakkı tanıyan Türk Medeni Kanun’nun 181/2. maddesinde yer alan “davacının” ve “davalının” sözcüklerinin Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesiyle ortaya çıkan hukuki boşluğun 6217 sayılı Kanunu’n 19. maddesiyle doldurulduğu, getirilen bu düzenleme ile, “boşanma davası devam ederken ölen eşin mirasçılarından birinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde aynı maddenin birinci fıkra hükmünün uygulanacağı”nın hükme bağlandığı-
Türk Medeni Kanununun 181/2.maddesi uyarınca davalının tam ya da ağır kusurlu olması zorunlu olmayıp, boşanmayı sağlayacak nitelikte bir kusurun ispatlanmış olmasının yeterli olacağı-
Anayasa Mahkemesi boşanma davasında davacının mirasçılarına tanınan davaya devam edebilme hakkından davalının mirasçılarının da yararlanabilmeleri için davalıdan boşanma davası açması beklenemeyeceği, hukuk davalarında, “taraf” olma itibariyle davacı ya da davalının hukuki durumlarının aynı olduğu, itiraz konusu düzenlemeyle hukuki konumları aynı olan davacı ile davalının mirasçıları arasında farklı kurallar getirilerek bir taraf lehine ayrıcalık tanındığı, itiraz konusu düzenlemenin Anayasa’nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36. maddesine, adil yargılanma hakkı kapsamında silahların eşitliği ilkesine, 10. Maddede düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle TMK’nun 181. maddesindeki davacı ve davalı kelimelerinin iptaline karar verilmesinin gerektiği-
Türk Medeni Kanununun 181/2.maddesi, boşanma davası devam ederken davacının ölmesi halinde, ölen davacının mirasçılarına davalının kusurunun tespitine yönelik olarak açılmış bulunan davayı devam ettirme hakkı tanımış olduğu; yasal düzenleme böyle olunca boşanma davası sırasında ölen davacının mirasçılarının davalının kusurunun saptanmasına ilişkin bağımsız bir dava açma haklarının bulunmadığı-
Veraset ilamına göre, davacının, davalı ile birlikte müteveffa K.e’nin mirasçısı olduğu, bu durumda davacının evliliğin tenfizini talep etmekte hukuki yararının bulunduğu-
Ölen davacının mirasçısı olan ilk eşinden olma oğlunun, davalının kusurunun tespiti yönünden devam ettiğinden devam edilen davanın boşanma davası değil, boşanmada davalı eşin kusurlu olduğunun saptanmasına yönelik tespit davası olduğu-
Boşanma davası devam ederken davacının ölmüş olması durumunda, davacının mirasçıları TMK’nun 181. Maddesi uyarınca davayı takip edebileceğinden, mahkemece; TMK. M. 181/2’e göre davaya devam edilerek boşanma davası yönünden karar verilmesine yer olmadığı kararı ile birlikte boşanmaya neden olan olaylarda davalının kusurlu olup olmadığının tespitine karar verilmesinin gerekeceği-
Boşanma veya evlilik birliğinin iptali davası açan davacının davanın devamı sırasında ölümü halinde, mirasçılarının veya mirasçılardan birinin davayı devam ettirebileceği, davada sadece eşlerin kusur durumlarının belirleneceği, hakimin boşanmaya karar vermeyeceği, sadece, eşlerin hangisinin tamamen veya daha fazla kusurlu olduğunu belirleyeceği–
Usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadıkça, ölen davacının mirasçılarının açılmış olan boşanma davasına devam edemeyecekleri–
Boşanma davası devam ederken davacının ölmesi halinde, mirasçılarının «davalının kusurunun belirlenmesi için» davaya devam edebilecekleri–