Davacı kocanın boşanma ile ilgili hüküm kesinleşmeden önce öldüğü, bu nedenle evlilik birliği ölümle sona erdiğinden boşanma konusunda "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi ve davacı mirasçılarının davaya devam etmeleri halinde kararın bozulması gerekeceği-
Mirasçı olarak altsoyu bulunan ölen davacının anası, babası ve kardeşlerinin “yasal mirasçılık” sıfatları bulunmadığı gibi atanmış mirasçılıkları da söz konusu olmadığına göre, boşanma davasına, “diğer eşin kusurunun tespiti” bakımından devam etme haklarının bulunmadığı nazara alınmadan, bunların takip ettiği davaya devamla kusur tespitiyle ilgili hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Evlilik birliği ölümle sona erdiğinden boşanma talebi konusuz kalsa da boşanma talebi hakkında "konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi ve davacı mirasçılarının talebiyle ilgili olarak da, davalının kusurlu olup olmadığının tespitine yönelik bir karar verilmesi gerekeceği-
Mirasçılar tarafından devam edilen dava, sağ kalan eşin kusuruna yönelik olduğuna göre, hükmün de buna münhasır olarak oluşturulması gerektiği-
Davalı koca hüküm kesinleşmeden öldüğünden ;boşanma davası konusuz kalmış ise de; mirasçının talebi nedeniyle kusur belirlemesi yönünden bir karar verilmesinin gerekeceği-
Türk Medeni Kanununun 6217 sayılı yasayla değişik 181. maddesinin (2.) fıkrası uyarınca, boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde, sağ eş mirasçı olamayacak ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybedeceği; bu bakımdan ölen davacının mirasçılarının davaya, davalının kusurlu olduğunu tespit ettirmek bakımından devam etme haklarının olduğu-
Davalının hasta haldeyken eşini terk ettiği, "ben onunla parası için evlendim" şeklinde sözler söylediği ve evlilik birliğine ilişkin yasal görevlerini yerine getirmediği anlaşıldığından; davalının Türk Medeni Kanununun 181. maddesi uyarınca kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı kadının, eşinin hastalığında eşi ile ilgilenmediği, özensiz davrandığı, birlik görevlerini yerine yetirmediği; bu nedenlerle evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kusurlu olduğu-
Evlilik birliği ölümle sona ermiş olmakla boşanma davasının konusu kalmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilip, davacının mirasçıları davaya devam etmek istediklerini belirttiklerinden Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere hükmün bozulması gerekeceği-
Davacı-davalı, mahkemece verilen boşanma kararı kesinleşmeden öldüğüne göre evlilik birliği ölümle sona ermiş olup, davacı-davalı koca mirasçılarının müracaatları gereğince Türk Medeni Kanununun 181/2 maddesi gereğince inceleme yapılmak üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekeceği-