Her davanın kendine özgü koşullar içereceği gözetilerek, davadaki iddiaların ve her bir davacı işçinin durumu irdelenerek, toplanan delillerin bireyselleştirilmesinin zorunlu bulunmasına rağmen, mahkemenin bir dosya üzerinden tanıkları dinleyip, bunu fotokopi ile çoğaltıp, tüm dosyaların içerisine koyması ve bu şekilde yukarıda açıklanan usule aykırı ve yetersiz olarak alınan tanık beyanlarına dayanılarak davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu-
Bilirkişiden alınacak raporda; davacının işyerindeki pozisyonu da gözetilerek aylar itibariyle fiilen aldığı ücret ile alması gereken ücret belirlenmeli, toplu iş sözleşmeleri uyarınca uygulanması gereken zam oranları ve dayanakları gösterilmeli, aynı dönemde davacının ücretine zam uygulanıp uygulanmadığı tespit edilmeli, uygulanacak toplu iş sözleşmesi ve sözleşmenin ilgili maddesi değerlendirilerek ücret ödeme skalaları ile karşılaştırma yapılmalı ve davacıya ait her bir bordro ayrı ayrı değerlendirmeye alınarak hesaplamanın kişiselleştirilmesinin gerekeceği-
Davalı işverenin ibraz ettiği ücret bordrolarından, davacının uyuşmazlık konusu olan 15.08.2002-15.08.2003 tarihleri arasında ve öncesinde aralıksız her ay dayanışma aidatı ödediğinden TİS’den yararlanabileceği-
4857 sayılı İş Kanunu 20. maddesine göre yasa koyucunun burada açıkça, “Yargıtay’ca kesin olarak karara bağlanır” demek suretiyle, bozma kararına karşı direnme yolunu kapamış bulunduğu-
Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir ve çalışma koşullarında, “değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz." hükmü bulunmakla birlikte, hizmet sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan ve uygulanması gereken 1475 sayılı İş Kanununda bu yönde bir hüküm bulunmadığından, davacının talebine konu dönemde imzalayarak hakkında uygulanmasının kabul ettiği esasların 15. maddesinin yürürlükte olan şekline uygun ödeme yapılmış olmasının, bu dönemde 4857 sayılı İş Kanunun 22. maddesine benzer bir hükmün bulunmaması, davacının hizmet sözleşmesinin iptali ile ilgili herhangi bir girişimde bulunmaması karşısında Kurumca yapılan ödemede bir eksiklik bulunmadığı-
Davacının 14 daireli ve sobalı binada, haftada bir gün temizlik ve bahçe temizliği yaptığı, her akşam saat 20.00 de çöpleri aldığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmakla, bu durumda davacının belirlenen çalışma biçiminin yapılan işin niteliğine göre kısmi zamanlı (Part-time) olduğunun kabulünün gerekeceği-
Hesaplama tamamen tanık beyanlarına dayanmış olmakla, mahkemece; hesaplanan fazla çalışma ücretinden indirime gidilmekle birlikte, ıslah talebi ile arttırılan dava konusu miktardan reddedilen kısım için HUMK’nun 417. maddesine göre davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerekeceği-
Komşu işyeri işveren veya çalışanlarından çalışma döneminin tümü konusunda beyanda bulunabilecek kişilerin belirlenip tanıklıklarına başvurulması ve beyan dayanaklarının denetlenmesi; davacının çalıştığı işyeri ve yaptığı iş itibariyle belge veya kayıt bulunması gereken kuruluşlardan araştırma yapılması; işverenin sigortalı bildirimi yapmadığı dönemdeki işyeri kapasitesinin araştırılıp sigortalı bildirimi yapılan dönemle karşılaştırılması ve elde edilecek kanıtlar ışığında yapılacak değerlendirmeyle, davacının çalışma süresi yönünden şüpheden uzak bir hüküm kurulmasının gerekeceği-
Davacının statüsü ile ilgili yönetmeliğin 85 maddesinde dava konusu ilave tediye ve ikramiyenin çıplak ücreti üzerinden ödeneceği yazılı olmakla birlikte bu yönetmenliğin eki niteliğindeki iş mevzuatına tabi kapsam dışı personelin ücret ve fazla çalışma esaslarına ilişkin yönetmeliğin 15.maddesinde kapsam dışı personele ücrete bağlı olarak yapılan ödemelerde kapsam içi aynı unvan ve aynı kıdem dilimi için belirlenen aylık çıplak ücretin esas alınacağı- Davacının 15.maddeye aykırı ödeme yapıldığına dair bir itirazı olmayıp iki yıldan fazla anılan ödemelerin bu şekilde itirazı kayıtsız almıştır ve yönetmeliğin 85 ve 15.madde birlikte yürürlükte olmakla davacıya yapılan ödeme yönetmeliklere uygun olduğundan tabi olduğu statüsü nedeniyle hakkında uygulanması gereken yönetmelik hükümlerine göre davacıya eksik ödenmiş ilave tediye ve ikramiye alacağı bulunmadığı-
Söz konusu, 28.11.1993-27.11.1994 tarihleri arasındaki çalışmalarının davalı işveren nezdinde gerçekleşip gerçekleşmediği hususu ihtilaflı olan dönem çalışmaları yukarıda ki açıklamalar ışığında zamanaşımına uğramadığına göre davalı nezdinde gerçekleşip gerçekleşmediği tespit edilmeli davalı yanında geçmişse tüm çalışma süresi üzerinden hizmetleri birleştirilmek suretiyle kıdem tazminatı hesaplanmasının gerekeceği-