Kefaletin geçersizliğinin tespiti davası-  Kefilin sorumlu olacağı azami miktarın açıkça ve el yazısıyla yazılması gerektiği- Bononun rızası hilafına doldurulduğunu iddia eden tarafın iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiği-
Davacı tarafça dava dilekçesinde “... davalı bankaya karşı sorumlu olunan borç tutarının tespiti... ” talep edilmiş olup bu istem olumlu tespit niteliğinde olduğundan, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından, davanın bu nedenle reddi gerekeceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis istemine ilişkin davada, davacı tarafından isimleri bildirilen tanıklar dinlenmeden sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu- Asıl dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olup davaya konu taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası, kentsel dönüşüm uygulaması ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığından, tespit davası açılmasında güncel hukuki yarar bulunduğundan söz edilemeyeceği- Asıl davada davalı olan tarafa, tespit davasını açması için süre verilmesinin hatalı olduğu (HMK. mad. 24/2)-
Davacının davaya konu inşaat malzemelerinin kendisine teslimine dair eda davası açabileceği halde, eldeki malzemelerin kendisine ait olduğunun tespiti davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, davanın bu nedenle dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekeceği-
Davalı işverence, davacının sendikaya üye olmasından önce aynı iş yerinde geçen hizmet süresinin kıdeme dahil edilmeyerek sendika üyesi olduğu tarih itibariyle işe yeni başlamış bir işçi gibi düşük derece ve kademe üzerinden ücret ödenmesinin eşit davranma borcuna aykırılık teşkil edeceği ve davacının emsal işçilere göre eksik ücret almasına sebep olacağı-
Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğunun kabul edildiği-
Mahkemece; davacının kayden maliki olduğu aracın sahte araç satış sözleşmesi ile satışına ilişkin olarak tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, nitekim davacının davaya konu ettiği uyuşmazlığı eda davası olarak açması gerektiği gözetilerek davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı tarafından öncelikle takip konusu borcun hangi Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak tahsis edildiğinin tespitinin, talep olarak ise davalı banka ile asıl borçlular arasında yapılan Genel Kredi Sözleşmesine kefaletin geçersizliğinin tespit edilmesinin ,son olarak da sonraki tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri varken önceki tarihli Genel Kredi sözleşmesine dayalı kredi tahsis edilmiş ise bu tahsisin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunun tespitinin talep ve dava edildiği somut uyuşmazlıkta, davacının tespitini istediği hususlar ileride açılacak eda davası yargılaması sırasında  da ileri sürülebilecek konular olduğundan davacının ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı ve davanın reddi gerektiği-
Maddi vakıaların, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamayacağı-
Davacı işçinin, görev ve unvanında yapılan değişikliğin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi anlamında iş şartlarında esaslı değişiklik mahiyetinde olduğunun tespitini istemesinde hukuki yararının bulunmadığı-