Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ve emsalin zaruret olmadıkça yakın yerden alınmasının ge­rekeceği-
Davalıya ait tapu kapsamının bir kısmının devletin hüküm ve ta­sarrufu altında, bulunan kıyıda kaldığı belirlenmek suretiyle buna ilişkin sicil kaydının Türk Medeni Kanununun 999. maddesi hükmü gereğince kütükten terkin edilmiş olmasında hukuka aykırı bir durum olmadığı-
Yıkımı istenen yapıların, sicili kütükten terkin edilen devletin hüküm ve tasarrufu altındaki bu alan içerisinde yer aldığı, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın taşınmazı tasarruf ettiği anlaşıldığına göre, davanın kabul edilmesinde kural olarak bir isabetsizlik olmadığı-
Kamulaştırma sonucu yola dönüşen taşınmazın idare adına tescil edilemeyeceği; sicilden terkinine karar verilmesinin gerekeceği-
Kamulaştırmasız el atılarak, "yol" haline dönüştürülen taşınmazın "yol" olarak terkinine karar verilmesi gerekeceği–
Kıyı olarak tespit edilen yerlerin MK’nun 999. maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesi gerekeceği-
Tapuda orman niteliği ile hazine adına kaydedilmiş bulunan taşınmazın tapu iptali ve tesciline ilişkin davanın hazine ve Orman Genel Müdürlüğü aleyhine açılması gerekeceği-
Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin özü değiştirilerek özel mülkiyete konu teşkil edebilecek özellik kazandırılması halinde, bu yerlerin tescilinin mümkün olabileceği ve halen özel mülkiyet niteliğinde olmasa bile ileride bu niteliği kazanabilecek veya ekonomik yarar sağlaması mümkün olacak yerlerin Hazine adına tescil edilebileceği–
Kamu mallarının tescile tabi olmadığı, özel mülkiyete konu olmadığı ve bu nedenle kamu malı olduğu iddiası ile kamu hukuku kurallarına tabi taşınmazlar hakkında Hazine veya İdare tarafından açılan iptal davalarında Kadastro Kanunu’nun 12.maddesindeki 10 yıllık sürenin uygulanmayacağı-