11. HD. 23.06.2021 T. E: 2020/6215, K: 5344-
Davacı tarafından kullanılan ticari krediler sebebiyle, komisyon adı altında tahsil edilen masrafların iadesi istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemi- Sözleşmede taraf olmayan Hazine Müsteşarlığı tarafından Kanundan alınmış olan yetkiye dayalı olarak belirlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartlarının TBK'nın 20. maddesinin son fıkrasında düzenlemesi kapsamında düşünemeyeceği- 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın uygulanmasının, Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. maddesinde belirtilen "tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği" ilkesine aykırı olduğunun da söylenemeyeceği, bu ilkenin uygulanabilmesi için her iki tarafın özgür iradesi ile poliçe düzenlendikten sonra zarar görenin aleyhine tazminatın kaldırılması yada azaltılmasını gerektirecek değişikliklerin yapılmasının arandığı- Sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için, motorlu aracın işletilmesi sırasında ölen kişinin mutlaka üçüncü bir kişi olması gerektiği- Genel Şartların A.6. maddesi (d) bendine göre, destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğu-
11. HD. 27.04.2021 T. E: 2020/3115, K: 4116-
Sigortacının motorlu bir aracın işletilmesinden doğan zarardan sorumlu tutulabilmesi için öncelikle o zarardan işleten sigortalının sorumlu olmasının gerektiği- İşleten sigortalının sorumlu olmadığı bir zarardan sigortacıyı sorumlu tutma imkânı bulunmadığı- Davacıların kendi desteklerinin tam kusuru ile kendi ölümüne neden olduğu olayda destekten yoksun kalma zararlarını işleten sigortalıya karşı nasıl ileri süremeyeceklerse sigortacıya karşıda ileri süremeyeceği- Sigortacının, kendisinden sigorta tazminatı talep edenlere karşı işletenin yapabileceği tüm savunmaları ileri sürebileceği yani sigortalı işleten hangi oranda sorumlu ise sigortacının da aynı oranda sorumlu olduğu- Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Malî Sorumluluk Sigortası Genel Şartların A.2 (d) bendinde sigortalının sorumlu olduğu zarar tanımında, A.3 maddesinde sigortanın sorumluluk kapsamında ve A.5. (ç) maddesinde destekten yoksun kalma teminatı kapsamında sigortacının destekten yoksun kalma zararlarından sorumluluğunu motorlu araçların işletilmesi sonucu üçüncü kişinin ölümü ile sınırlandırılmış olması karşısında gerek işletenin kendisine karşı gerekse işleten adına hareket eden sürücünün işletene göre üçüncü kişi olmadığı göz önüne alındığında davacıların sigortacıdan destekten yoksun kalma zararlarını talep etmelerinin mümkün olmadığı- Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri teminat kapsamı dışında tutulmuş olması karşısında davacıların desteklerinin sorumluluk riski kapsamında olmayan desteğin tam kusuru ile kendi ölümüne neden olmadan kaynaklanan destekten yoksun kalma zararlarından sigortacınında sorumlu olmadığı-
Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup; takibin davacının avalist olduğu bonoya dayanılarak yapıldığı somut olayda, davacı, davalıdan kredi kullananın, dava dışı şirketin ortağı iken sonradan ortaklıktan ayrılması sebebiyle sorumluluğunun kalmadığını iddia etmiş ve aynı zamanda, asıl borçlu ile davalı banka arasındaki kredi sözleşmeleri ve davacının bu sözleşmelere kefaleti incelenmek suretiyle sonuca gidilmiş ise de, davacının takibe konu bonoyu avalist sıfatıyla imzaladığı, TTK’nun 702. maddesi uyarınca da avalist asıl borçlu gibi sorumlu olduğundan, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Bankanın TCMB bildirdiği %50 faiz oranını kredi sözleşmelerine fiilen uyguladığına dair bir belgeyi dosyaya sunmadığı, genel kredi sözleşmesine dayanak yapılan tek taraflı uygulama ve % 100 faiz talebinin genel işlem koşulları kapsamında davalıların durumunu ağırlaştırıcı ve haksız şart niteliğinde olduğu- Davacı bankanın davalı şirkete 2016 yılında fiilen kullandırdığı krediler içerisinde en yüksek kredi faiz oranı % 20.40 olduğu, sözleşmede belirtilen % 100 baz ilavesi ile davacı bankanın uygulayabileceği faiz oranı % 40.80 olduğu- Banka ile davalı şirket arasında imzalanan protokolün yeni bir kredi kullandırımı olmayıp mevcut kredilerin yapılandırılması olarak düzenlendiği gözetildiğinde nakti alacağa yönelik davanın reddinin yerinde olmadığı- Davada reddedilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT'nin 13/1 maddesine göre vekalet ücreti takdiri gerekirken maddi hata sonucu daha yüksek miktara takdir edilmesinin hatalı olduğu-
Hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemi- Davalı sigorta şirketi "kendi yaptırdığı hesaba göre davacı sigorta ettirene ödeme yaparak borcunun kalmadığını" savunduğundan, mahkemece alanında uzman bilirkişi heyetinden denetime rapor alınarak hesabın denetlenmesi ile kar payı hesabı ile birikime yönlendirilen prim tutarının davalı tarafından ödenen tutar içinde kalıp kalmadığı tespit edilmesinin istenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
Davacıdan tahsil edilen kredi tahsis ücreti, akdi faiz, faizin % 5 BSMV'si, erken ödeme komisyonu % 5 BSMV'si, evrak masrafı ücretlerinin Emsal Banka Uygulamalarıyla orantılı olduğu, bu kesintiler ile ilgili mevzuata aykırılık bulunmadığı, dava konusu kredinin ticari kredi olduğu, TBK'nın 20-25. madde hükümlerine ilişkin genel işlem koşullarına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın isabetli olduğu-