Davalı banka tarafından davacıya kullandırılan kredi nedeniyle komisyon adı altında tahsil edilen ücretin iadesi istemi-
Davacının davalı bankadan değişik tarihlerde kullandığı ticari krediler sebebiyle kredi istihbarat ücreti, kredi tahsis ve değerleme ücreti, kredi açılış masrafı ve erken kapama komisyonu adı altında yapılan kesintilerin istirdadı istemi-
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari kredi sözleşmesinden kaynaklandığı bu nedenle uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanun hükümlerine göre çözülmesinin mümkün olmadığı, davacının bankaya sunmuş olduğu dilekçeyle kredilerin erken kapatılması için alınacak komisyonların bilgisi dahilinde olduğunu ve kesilecek tutarı da kabul ettiğini bildirdiği hal böyleyken haksız yapılan bir kesintiden söz edilemeyeceği- Karar aleyhine yasa yollarına başvurulduğunda da Yargıtay incelemesi sırasında gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığının denetleneceği-
Taraflar arasında düzenlenen iki ayrı kredi sözleşmesi nedeniyle davalı banka tarafından çeşitli adlarla yapılan kesinti ve ödemelerin tümüyle iadesine karar verilmiş ise de taraflar arasında düzenlenen sözleşme, TBK' nın yürürlüğünden önce imzalanmış olup, bu sözleşme genel işlem koşullarına tabi olmayıp mahkemece bu yönde inceleme yapılarak sonuca gidilmesinin doğru olmadığı ve kanun’un yürürlüğünden sonra imzalandığı anlaşılan sözleşmenin ise tümüyle celbedilmeksizin genel işlem koşulları çerçevesinde konuya ilişkin hükümlerin yazılmamış sayılması eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olduğundan mahkemece her iki sözleşmenin tüm sahifelerini gösterir şekilde dosyaya kazandırılması suretiyle sözleşme hükümleri gerek 818 ve gerekse de 6098 sayılı kanunlar çerçevesinde ayrı ayrı ele alınmak suretiyle davacının iade isteminde haklı olup olmadığı tartışılıp değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Davacının kullanmış olduğu ticari kredi nedeniyle proje komisyonu adı altında yapılan 3.120,00 TL kesintinin tahsili istemi-
Taraflar arasında kredi sözleşmesinin imzalandığı tarih itibari ile 6098 sayılı TBK'nın hükümlerine tabi olduğu- Sözleşme hükmünün genel işlem koşulu sayılması için, o sözleşmenin çok sayıda benzer sözleşmelerde de kullanımı için düzenleyen tarafından önceden hazırlanmış olmasının gerektiği- Sözleşme metninde kullanılan ifadelerin özdeş olmamasının, o sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu sayılmasına engel olmadığı- Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin genel işlem koşulu taşıdığının kabulü halinde genel işlem koşulları bakımından yürürlük (kapsam), yorum ve içerik denetimine tabi tutulması gerektiği- Yürürlük denetiminde, genel işlem koşulunu içeren hükümlerin karşı tarafın bilgisi ve aydınlatılması sonucu sözleşmeye konulup konulmadığına bakılması, müşterinin sözleşmeye genel işlem koşulu konulduğunu açıkça biliyor olması halinde diğer denetim aşamalarına geçilmesi gerektiği aksi halde diğer aşamalara geçilmeksizin genel işlem koşulu niteliğindeki hükmün sözleşmeden çıkarılması gerektiği- Bir müşterinin önceden sözleşmedeki genel işlem koşulundan açıkça haberdar edilmesi, tek başına o hükmün geçerli hale geldiğini göstermeyeceği- Önceden müşteriye bildirilmemiş ve müzakere imkanı sağlanmamış olan hükümlerin, diğer denetim aşamalarına gerek kalmaksızın, yazılmamış sayılması gerektiği- Sözleşme, niteliğine ve işin özelliğine yabancı bir genel işlem koşulu taşıyorsa, yani şaşırtıcı hüküm içeriyorsa, bu nitelikteki hükümler yönünden, müşterinin önceden ve açıkça bilgilendirilmiş olup olmadığı, bu hükmün müzakere edilip edilmediği önem taşımaksızın, o sözleşme hükmünün yazılmamış sayılması gerektiği- Yürürlük denetiminin aşılması halinde yapılması gerekli denetim aşamasının “yorum” denetimi olduğu- Belirsizlik ilkesi de denilen bu denetim modelinde, sözleşmede yer alan genel işlem koşulu niteliğindeki hüküm içeriğinin ne olduğu konusunda bir anlaşmazlık bulunuyorsa, bu hükmün düzenleyen taraf aleyhine yorumlanması gerektiği- Sözleşmede, yürürlük denetiminden sonra, sözleşmenin bir de “içerik” denetimine tabi tutulması gerektiği- İçerik denetimi yapılırken, genel işlem koşulu olduğu ileri sürülen hükmün “dürüstlük kuralı” na aykırı olup olmadığı, karşı tarafın aleyhine ve onun şartlarını ağırlaştırıcı nitelikte olup olmadığına bakılacağı- Hangi tür sözleşme hükümlerinin dürüstlük kuralına aykırı ve diğer tarafın şartlarını ağırlaştırıcı nitelikte olduğu hususu Kanunda düzenlenmediğinden, mahkemece her somut olayda bu durumun tartışılması ve değerlendirilmesi gerektiği- İçerik denetimi aşamasında, sözleşme hükmünün dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve karşı tarafın şartlarını ağırlaştırdığının tespiti halinde, genel işlem koşulu niteliğindeki bu hükmün, yürürlük denetiminden farklı olarak, Kanunun emredici hükmüne açık aykırılık sebebiyle kesin hükümsüz sayılması gerektiği- Genel işlem koşulu nedeniyle yazılmamış veya kesin hükümsüz sayılan sözleşme hükmünün, sözleşmenin uygulanmasında boşluk doğurması halinde, ortaya çıkan sözleşme içi boşluğun, hakim tarafından öncelikle yedek hukuk, bu yoksa örf ve adet hukukuyla, bu da yoksa hakimin hukuk yaratması yöntemiyle doldurulması gerektiği- Somut olayda gelindiğinde, mahkemece taraflar arasındaki sözleşmede öngörülen erken kapama komisyonu alınacağına dair hükmün yazılmamış sayılmasına karar verilmesine rağmen tüm hususlar tam olarak değerlendirilmeden eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesinin doğru olmadığı-
Genel kredi sözleşmesi kapsamında tahsil edilen ipotek fek ücretinin iadesi istemi-
11. HD. 04.06.2018 T. E: 2016/12126, K: 4237-
Davacının davalı bankadan değişik tarihlerde kullandığı ticari krediler sebebiyle kredi istihbarat ücreti adı altında yapılan haksız kesintilerin istirdadı istemi-
Taraflar arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesi nedeniyle farklı adlar altında yapılan kesintilerin iadesi istemi-