Taahhütnamede gösterilen faizin hangi dönemleri kapsadığı, icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı, işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı-
Borçlunun, icra dairesine gelerek "kendisine karşı yapılan takibe ve borca itirazı olmadığını, kendisine tanınan sürelerden feragat ettiğini, takibin kesinleştirilmesini" bildirmesi halinde, hakkındaki takibin kesinleşmiş olacağı- Taahhütnamede icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş faiz miktarı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi, alacaklının bu tarihler arasında işlemiş faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenle işleyen faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı-
Aynı tarihli birden çok bonodan ayrı takip yapılması durumunda, aynı borçtan ve farklı taahhütlerden dolayı oluşan borç ödeme şartı ihlalinin, birden fazla taahhüdü ihlal suçu oluşturmayacağı-
İlk ödeme tarihi olarak gösterilen tarih ile son taksit tarihi olarak gösterilen tarih arasındaki işleyecek faiz miktarlarının ayrı ayrı hesaplanarak gösterilmediği ve tebligat giderinin, tahsil harcı ve peşin harcın ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmemesi nedenleriyle taahhütte belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı ve bu durumda ödeme şartını ihlâl suçundan dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Dosya içerisinde mevcut nüfus kaydına göre taahhüt tarihinde evli olan sanığın eşinin kefalet işlemi öncesinde veya icra kefilliği sırasında rızasının alınıp alınmadığının belirtilmemesi nedeniyle geçerli bir kefalet işlemi dolayısıyla hukuken geçerli bir ödeme taahhüdü bulunmadığından, taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı İİK.340'ta düzenlenen suçun unsurlarının oluşmadığı-
Ödeme taahhüdüne konu borcun tamamını değil sadece ödemekle yükümlü olduğu taahhüt taksit bedellerini ödeyen sanık hakkında düşme kararı verilemeyeceği-
Taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği- Ödeme taahhüdünde işlenen faizin hangi dönemleri kapsadığı, icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı ve alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığından ve bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan, taahhüdün geçerli olmadığı-
Taahhütnamede; borçlunun 'tüm yasal sürelerden feragat ettiğini beyan etmesi' ve alacaklı vekilinin de kabulde bulunması karşısında, bu beyanın İİK’nın 20. maddesi uyarınca süresinde yapılacak itirazlardan feragat anlamına geldiğinin kabul edilmesi gerektiği- Sanığın ödeme taahhüdünü içeren haciz tutanağında işlemiş olarak gösterilen faizin hangi dönemleri kapsadığı, icra takibinin kesinleştiği tarihten itibaren taahhüt tarihine kadar işlemiş faiz ve taahhüt tarihinden son taksit tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda bir ibare bulunmadığı, alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının yer almadığı, dolayısıyla taahhüt tarihi ile taksit tarihleri arasında işleyecek faiz alacağının gösterilmemiş olması nedeniyle, sanığın taahhüdünün hukuken geçersiz bulunduğu-
Aynı borç ilişkisi nedeniyle toplam tazyik hapsi miktarı 3 ayı geçemeyeceği- Taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği-
Taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, ödeme taahhüdünde takip sonrası faizin hangi dönemleri kapsadığının belli olmadığı, icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı- Taahhüdü ihlal suçunda, şikayet tarihinden sonra ödenmeyen her aylık borç için yeni şikayet hakkının bulunduğu, sanığın suç tarihi itibariyle ödemek zorunda olduğu borcuna karşılık birinci taksidin icra dosyasına yatırmış olduğunun anlaşılması karşısında, itirazın kabulü gerektiği-