Tarafların boşanma sırasında nihai olarak anlaştıklarını bildirdikleri ve nafaka isteğinden feragat edildiği, davacının bu beyanında açıkça yoksulluk nafakasından söz edilmemiş ise de kendisini bağlayacağı, anlaşmalı boşanmanın kesinleşmesi ile istenebilecek tek nafakanın çocuklar için iştirak nafakası olacağı-
Yoksulluk nafakası talep eden kadının işyerinden elde ettiği gelirinin kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde bulunmayacağı,yoksulluk nafakası takdiri gerekeceği-
Davacı-davalı kadının inşaat mühendisi olması, sahibi bulunduğu bir bürodan aylık 250 TL. kira gelirinin ve halen aktif olarak faaliyette bulunan bir şirkette %50 ortaklık payının bulunması, boşanmayla birlikte yoksulluğa düşmemesi nedeniyle, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı kadın dava dilekçesi ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmuş olduğundan, bu talebe ilişkin olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekeceği-
Hakimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği-
Dosyada kadına ait tapulu taşınmazların gelirleri de araştırılıp, gelirin davacı kadını yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağının araştırılarak, bu yöne ilişkin Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulunun gerçekleştiği belirlenmeden, eksik inceleme ile davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektireceği-
Davacı kadının tekstil işinde çalıştığı, aylık düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu, tarafların gelir durumlarının da birbirine yakın olduğu anlaşıldığından Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşullarının davacı kadın lehine gerçekleşmediğinden, davacı kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesinin doğru olmayacağı-