Mahkemece davacının anlaşmalı boşanma davasından sonraki yoksulluk nafakası talebinin reddedilmesinde bir yanlışlık bulunmadığı-
Davalı-davacı kadının ağır kusurlu kabul edilip davacı-davalı yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı, yargılama devam ederken, davalı-davacı kadının işten çıkarıldığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği de sabit olduğundan mahkemece kadın lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerektiği-
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kocanın ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md. 4 , TBK. md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davalı koca yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, ayrıca toplanan delillerden; davacı kadının ağır kusurlu olduğunun anlaşıldığı, davacının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekeceği-
Davalı kadının, cevap dilekçesinde "hiçbir işte çalışmadığını ve fakir babasına sığındığını" beyanı yoksulluk nafakası talebi niteliğinde (TMK.m.175) olduğundan bu talep ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin doğru görülmeyeceği-
Her iki tarafında çalışmadığı, davacı kocanın iki ayrı dükkandan kira gelirinin, davalı kadının da iki ayrı dükkanda ve ikamet ettiği evde hissesinin bulunduğu, tarafların sahibi bulundukları söz konusu malvarlıklarının değerleri, bu malvarlıklarından gelirlerinin bulunup bulunmadığı ve varsa miktarları araştırılıp davalı kadının malvarlıklarının ve bu mallardan elde ettiği gelirlerinin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı değerlendirilmeden eksik araştırma ve inceleme sonucunda davalı kadın yararına yoksulluk nafakası takdirinin doğru olmadığı-
Davalı-karşı davacı kocanın çalışmamasının, kendisini yoksulluk nafakası ödeme yükümlülüğünden kurtarmayacağı, herhangi bir gelir ve malvarlığı bulunmayan kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri gerekeceği-
Mahkemece, ilgili banka şubesinden davacı adına mevduat hesabı bulunup bulunmadığının varsa hesaptaki para miktarının sorulması, hesabın sonradan kapatılmış olması olasılığı dikkate alınarak hesap hareketlerinin istenmesi ve davacının yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin buna göre tayin ve tespiti gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmeyeceği-
Davacı-davalı kadının boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmadığı ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin sabit bulunmasına göre, yararına uygun miktar yoksulluk nafakasına hükmetmek gerekirken, isteğin reddinin doğru olmadığı-
Davacı kadının ekonomik ve sosyal durum araştırmasında çalışmadığı belirtildiği halde, Sosyal Güvenlik Kurumundan gelen yazıda aktif çalıştığı ve sigortalı olduğunun belirtildiği, mahkemece davacının çalışıp çalışmadığı, çalışıyorsa aldığı ücretin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı araştırılmadan davacı lehine yoksulluk nafakası takdirinin doğru görülmediği-
Davalı-karşı davacı kocanın herhangi bir kusuru ispatlanamadığına göre; eşine sürekli hakaret edip onu aşağılayan ve ortak konutu birlik görevlerini yerine getirmemek amacıyla terk eden davacı-karşı davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu kabul edilmesi, mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak da, davacı-karşı davalı kadın yararına yoksulluk nafakasına (TMK.m.175) hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-