Davacı kadın yararına daha uygun miktarda bir yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Kusurlu eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği-
Davacı kadının dava dilekçesinde talep ettiği eşya ve ziynet alacağının boşanmanın eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabi olduğu-
Davacı kadının sürekli, düzenli ve yeterli geliri bulunduğundan, yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekeceği-
Boşanmaya neden olan olaylarda davacı kadın daha ziyade kusurlu olduğundan, kadın lehine maddi manevi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği-
Davalı-davacı kadının kabul edilen ziynet eşyalarının bedeli üzerinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücreti verilmesi gerekeceği-
Velayeti anneye verilen tarafların müşterek çocuğu yaşı itibarıyla anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu, baba ile küçük arasında her yıl 1-31 Temmuz arasında kurulan kişisel ilişki tesisinin küçüğün yaşı itibarıyla onun bedeni ve fikri gelişimini olumsuz yönde etkileyeceği gibi, davacı-davalı annenin de velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacağından daha uygun süreyle kişisel ilişki kurulması gerekeceği- Milli bayramların ikinci günü bulunmadığı halde, milli bayramların ikinci günü için de kişisel ilişki kurulması da yanlış olup, hükmün bu sebeplerle bozulması gerekeceği-
Kadın yararına daha uygun miktarda bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Davalının düzenli ve sürekli geliri bulunduğundan, yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekeceği-
Davalı kocanın herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, davalı kadının ise sigortalı olarak çalıştığı anlaşıldığından, yoksulluk nafakası talebinin reddedileceği-