İİK.’nun 4. maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetlerin, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesince çözümleneceği; bu hususun kamu düzenine ilişkin “kesin yetki” niteliğinde olduğu ve icra mahkemesince “doğrudan doğruya” gözetileceği-
Kamu düzeni ile ilgili bulunmayan hallerde, İİK’nun 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HUMK’nun 22. maddesi uyarınca tarafların yetkili icra dairesini sözleşme ile belirleyebilecekleri- (Not: HMK 17 uyarınca yapılacak yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için “tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapılmış olması” gerekir.)
Genel nitelikte olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen “nokta haczi” biçiminde yazılan haciz talimatı üzerine uygulanan hacizle ilgili şikayetlerin, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesinde inceleneceği; bu durumda İİK’nun 79. maddesinin uygulanmayacağı-
Mahkemenin (veya icra dairesinin) yetkili olmadığını ileri süren tarafın, yetkili mahkemeyi (icra dairesini) de bildirmek zorunda olduğu-
İcra takibinde birden fazla borçlu bulunması halinde, bunlardan birinin ikametgahında takip açılabileceği, bu durumda diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacakları-