Takip hukukunda yetkiyi belirleyen kuralların İİK’nun 34., 50. ve 360. maddelerinde düzenlenmiş olduğu; İİK’nun 360. maddesindeki yetki kuralının kamu düzeni düşüncesiyle sevk edilmiş “kesin yetki kuralı” olduğu-
Taşınır mala ilişkin istihkak davalarının -HUMK. 9 ve 512 maddeleri uyarınca- “davalının ikametgahının bulunduğu” , ”asıl icra takibinin yapıldığı” , ”haczi uygulayan talimat icra dairesinin bulunduğu” ve “eşyanın bulunduğu” yerdeki icra mahkemesinde açılabileceği-
Takip konusu borcun birden fazla borçlusu bulunması halinde, alacaklının bunlardan birisinin ikametgâhının bulunduğu yerde -tüm borçlular hakkında- icra takibi yapabileceği, ancak bu hükmün (kuralın), yalnız «borçlulardan birinin ikametgâhındaki (onun için genel yetkili olan) icra dairesinde takip yapılması halinde» geçerli olacağı-
İİK.’nun 4. maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetlerin, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesince çözümleneceği; bu hususun kamu düzenine ilişkin “kesin yetki” niteliğinde olduğu ve icra mahkemesince “doğrudan doğruya” gözetileceği-
İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılmış olması dava şartlarından olduğundan, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi halinde, İİK. nun 50. maddesi uyarınca; öncelikle icra dairesinin yetkisinin incelenmesi gerekeceği-