Davacı ve borçlu şirketlerin aynı alanda faaliyet göstermeleri ve ortaklarının soyadlarının aynı olması nedeni ile organik bağ içinde olmaları tek başına muvazaayı göstermeyeceği- İspat yükü altında olan üçüncü kişinin mahcuza ilişkin sunduğu faturanın ticari defterlerde kaydının bulunduğu, ödemelerin yapıldığı, mahcuza uyduğu yönünde bilirkişi tarafından görüş beyan edildiği görüldüğünden, mahkemece ticaret sicil ve vergi kaydını getirterek faaliyet adreslerinin belirlemesi, satıcı firmanın ticari kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacının ticari kayıtları üzerinde yaptırılmış bulunan inceleme sonuçları ile karşılaştırmak, fatura gerçekse bu kez alanında uzman bilirkişi eşliğinde yapılacak keşif incelemesi ile mahcuzun tüm ayırt edici özelliklerini belirleyerek fatura kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
İcra müdürünün haciz talebini yerine getirmemesi, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup, bu konudaki şikayetin, İİK. nun 16/2.maddesi uyarınca süreye de tabi olmadığı-
İİK’nın 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekeceği-
3. kişinin istihkak iddiasının dinlenebilmesi için hukuken geçerli bir haczin bulunması gerekeceği-
Haciz sırasında hazır bulunan borçlu, dairenin davacı 3.kişiye ait olduğunu belirterek 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunduğunda, yasal süresi içinde yapılan bu istihkak iddiası ile dava açma süresinin kesinleştiği- Alacaklı istihkak iddiasına karşı çıktığından İcra Müdürlüğünce İİK. 97 çerçevesinde prosedürün işletilmesinin gerektiği, bu prosedür işletilmediği sürece 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedelinin alacaklıya ödenmesine kadar açabileceği- İstihkak davalarında İİK. 97 gereğince genel hükümler ve basit yargılama usulü uygulanarak başvurma harcı ve takip konusu alacak ile mahcuz malın değerinden hangisi az ise o değer üzerinden 1/4 oranında peşin nisbi ilam harcı alınarak duruşmanın açılması, tarafların delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Alacaklı hakkında dava konusu takibe dayanak senetlerle ilgili devam eden davada dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi evrakta sahtecilik suçlarından mahkumiyet kararı verilmiş, yine devam eden menfi tespit davasında ise ret kararı verilmiş olup, her iki dava sonucunda verilen ilamların kesinleşmesi halinde anılan kararlar eldeki istihkak davasına etki edecek mahiyette olduğundan, sonuçlarının beklenmesi gerekeceği-
Üçüncü kişinin iş yerinde yapılan hacizde İİK'nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin kimin yararına olduğu tayin edilmesi gerekeceği-
Davacı alacaklının haczine konu alacağın gerçek olmadığı anlaşıldığından açtığı davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacı 3. kişinin tutumu sonucu alacağın tahsili geciktiğinden davanın reddi nedeniyle alacaklı yararına %20 tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
İİK’nun 97/a maddesi gereğince mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararına olup, bu yasal karinenin aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekeceği-