İhaleden satın aldığı malları (ev eşyalarını) borçlunun karısı olan kızına bırakmış (bağışlamış) olan davacı üçüncü kişinin açtığı istihkak davasının “aktif dava ehliyeti yokluğu” nedeniyle reddedilmesi gerekeceği-
İİK. nun 97/XIII maddesi uyarınca, istihkak davasının reddi halinde davalı alacaklı lehine -takip konusu ”alacak miktarı“ ile “haczedilen malın değeri” nden hangisi az ise, onun üzerinden- %40‘ dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebilmesi için mahkemece “teminat karşılığında takibin ertelenmesine (durdurulmasına) karar verilmiş” ve gerekli teminatın da davacı 3. kişi tarafından yatırılmış olması gerekeceği (Mahkemece “teminat alınmak suretiyle takibin ertelenmesine” karar verilmemiş veya karar verilmiş olmasına rağmen 3. kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış, ya da kararlaştırılmış olsa bile gerekli teminat 3. kişi tarafından yatırılmamışsa, icra müdürlüğü takibe devam edeceğinden alacağın, tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden, alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği)-
«İş makinaları» 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun değişik 22/c-2 ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 29/a-4-2 maddeleri uyarınca ticaret ve sanayi odalarına tescili zorunlu araçlar olduğundan, satış ve devirlerinin ancak noterler veya trafik şube ve bürolarınca yapılabileceği (eğer; iş makinasının ticaret ve sanayi odasında kaydı yoksa, satış ve devir işleminin «sahiplik belgesi» esas alınarak, yine noterler veya trafik şube ve bürolarınca yapılabileceği)–
Takipte taraf olmayan 3. kişinin “haczedilen taşınırın/taşınmazın kendisine ait olduğunu ve bunlar üzerine konulan haczin kaldırılması” doğrultusundaki talebinin istihkak davası niteliğinde olduğu; mahkemece davanın “şikayet” olarak nitelendirilmek suretiyle yanılgıya düşülüp işin esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu, HUMK. mad. 76 (şimdi; HMK. mad.33) uyarınca hukuki nitelendirmenin hâkime ait olduğu-
Dava konusu hacizli malların ihaleyle satılarak paraya çevrilmiş olması halinde malların gerçek değerinin ihaledeki satış tutarı sayılacağı, bu bedelin takip konusu alacak tutarından daha az olması halinde “davanın kabulü” durumunda harç ve vekalet ücretinin bu bedel üzerinden hesaplanması gerekeceği-