Takibin dayanağı ilamda miktar belirtilmediği, hüküm fıkrasında önceki ilama atıfta bulunmadığı bu haliyle alacağın likit olmayıp hükmün eda hükmü içermediği, mahkemece dayanak ilamın eda hükmü içermemesi nedeniyle ilamlı takip konusu yapılamayacağı dikkate alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Takibe dayanak ilamın hüküm kısmında, şikayetçi borçlu şirketin, davaya konu tüm alacak kalemlerine yönelik toplam sorumluluğunun kombine tek limit 50.000,00 TL ile sınırlandırıldığına dair bir ifade yer almadığı, her bir alacak kalem için ayrı ayrı limit sınırın belirlendiği, takibin de bu kapsamda yapıldığı gerekçesi ile borçlu vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi karşısında harçtan muaf olmayan davalı aleyhine karar-ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, SGK. nun harç ödemeden dava açtığı gözden kaçırılarak " Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, " şeklinde karar verilmesi ve bu hususun Bölge Adliye Mahkemesince gözden kaçırılması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Takip dayanağı ilamda hükmün eda hükmü içermediği, dolayısı ile ilamlı takibe konu edilemeyeceği-
Özü ve vardığı hukuki sonuç itibariyle ayni nitelik taşıyan kamulaştırmasız el atmaya ilişkin ilamlarda hüküm altına alınan tazminatlara da kararın kesinleşmesinden itibaren Anayasa'nın 46/son maddesinde düzenlenmiş olan kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği- İcra takibine konu kamulaştırmasız el atmaya ilişkin ilamın takip tarihinden sonra kesinleştiği, alacaklı tarafından fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmasa dahi zamanaşımı süresinin dolmasına kadar eksik kalan faiz alacağının her zaman talep edilebileceği-
İtirazın iptali ilamında taraf olarak yer almayan kat maliklerinin borçlu olarak takibe dahil edilerek taraflarına icra emri gönderilmesinin yerinde olmadığı-
Takibe dayanak yapılan ilamda hüküm altına alınan ziynet bedelinden kaynaklanan alacak, tarafların şahsi ya da ailevi yapılarına ilişkin durumlarında bir değişiklik yaratmayan, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyebilen, boşanma ilamının fer'i niteliğinde olmayıp ondan bağımsız olan edaya ilişkin ilama konu edilmiş bir alacak olduğundan, diğer edaya ilişkin ilamlar gibi, kesinleşmeden icraya konulmasının mümkün olduğu-
Takip konusu ilam, kamulaştırmasız elatma sebebine dayalı tazminat davasından verilmiş olup takip tarihi itibariyle kesinleşmemiş ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 30.06.2022 tarihli, 2021/127 Esas ve 2022/85 Karar sayılı kararı ile 2942 Sayılı Kanun’a ekli geçici madde 16 iptal edilmiş olup iptal kararının 31913 sayılı Resmi Gazete’de 04.08.2022 tarihinde yayımlandığı, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı nedeniyle 2942 Sayılı Kanun’a ekli geçici madde 16’nın uygulanırlığı kalmadığından, takip konusu ilamın kesinleşmeden takibe konulmasının hukuka uygun olduğu-
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen geçici 16. madde, 04.11.1983 tarihi ve sonrasındaki fiili ve hukuki el atmalara ilişkin düzenleme içermekte olup, bu tarihten sonraki el atmalar nedeniyle verilen kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminata ilişkin ilamların icrası için kesinleşmesi gerektiği-
Takip dayanağı ilamın gerekçeli karar başlığında davalı olarak .......... ve dahili davalı olarak ................ Genel Müdürlüğü'nün bulunduğu, hükümde bir ayrım yapılmadığı, müdahalenin önlenmesine ilişkin hükmün adı geçen davalılar aleyhine verildiği buna rağmen sadece ............ A.Ş aleyhine icra emri düzenlemesinin ilama aykırı olduğu-