Limited şirkette hisse bedelinin ödenmesi ve hissenin şirkete devrine dair ilamın kesinleşmeden takibe konu edilebileceği-
Borçluya gönderilen icra emri kanuna ve özellikle ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlunun icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna başvurabileceği-
Ticaret şirketlerinde ortaklıktan çıkmaya ilişkin ilamların kesinleşmesi sadece 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 16/son maddesi gereği arandığı, bunun dışında ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay mülkiyet değişikliği sonucu doğuran ilamlarda kesinleşmeye ilişkin kanun hükmü bulunmadığı-
Tebligat usulsüzlüğü dışındaki diğer şikayet ve itirazlara ilişkin olarak da olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
Bir işin yapılmasına ilişkin olmak üzere verilen eda hükmü içeren kararların ilamlı icraya konu edilebileceği- İcra emrinde "iştirak nafakası" yazılsa da, takip talebinde borcun sebebi kısmında ilamda yer alan 1.500,00 TL. her ay ödenmesi gereken okul gideri ve yıllık özel sağlık sigortası primi ödenmesinin talep edildiği uyuşmazlıkta, müşterek çocuk için her ay okul masrafı yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa ne kadar olduğu belli olmayıp alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği- Dayanak ilamın okul masrafları yönüyle eda hükmü içermemesi nedeniyle bu alacak kaleminin tahsili için ilamlı takip yapılamayacağı dikkate alınarak bu kısım yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının iki ayrı takip başlatılamayacağı-
Takibe konu edilen alacak TMK'nun 197. maddesine göre ayrı yaşamakta haklılık nedenine dayanan tedbir nafakasına ilişkin olup, bu nafakanın reddine ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesine kadar borçlunun nafaka ödeme yükümlülüğünün devam edeceği, anılan kararın kesinleştiği tarih itibariyle borçlunun ödeme yükümlülüğünün sona erdiğinin kabulü gerekeceği, o halde mahkemece, nafaka isteminin reddi kararının kesinleştiği tarihe kadar olan nafaka alacağının hesaplanması ve yapılan ödemeler dikkate alınarak, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle, fazla ödeme bulunup bulunmadığının tespiti ile, fazla ödeme bulunması halinde borçluya iadesine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu idare harçtan muaf olduğu halde, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinde “...peşin harcın mahsubu ile bakiye harç alınmasına yer olmadığına,...” yönünde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
7327 s. K. m. 21. ile değişik Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 16. maddesi gereğince; anılan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, kesinleşmemiş mahkeme kararlarına dayanılarak başlatılan icra takiplerinin kesinleşmiş mahkeme kararı icra dosyasına ibraz edilinceye kadar takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Davacının “alacak kalemlerinin düzeltilmesi ve haczin kaldırılması “ şeklinde iki ayrı talebi olup, alacak kalemlerinin düzeltilmesi talebi konusunda bir karar verilmemesi ve değerlendirme yapılmamasının HMK. nın 297/2 ve 359/2. maddelerine aykırı olduğu-