İstinaf isteminde bulunan şahsın şikayete konu takipte alacaklı sıfatıyla yer aldığı, istinaf incelemesine konu ilk derece yargılamasında davalı olarak bulunduğu ve aleyhinde hüküm tesis edildiği görülmüş olup istinaf yoluna başvurma hakkının bulunduğu-
Şikayete konu takip, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 21. Maddesine eklenen Geçici 16.Madde'nin yürürlük tarihinden önce olmakla, anılan madde doğrultusunda takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken davacının talebine bağlı kalınarak icra emrinin iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-
İtirazın iptaline karar verilmesi üzerine, alacaklının itirazın iptali kararını icra dairesine sunarak itirazın iptaline karar verilen takip alacağı yönünden icra emri tebliğ edilmeksizin itirazın iptaline karar verilen takip alacağı kadar haciz yapılabileceği- Takip talebindeki alacak kalemleri arasında yer almayıp, itirazın iptali kararında hükmedilen inkâr tazminatı, yargılama gideri ve vekâlet ücreti alacaklarının tahsili için borçluya icra emri düzenlenerek tebliğ edilmediğine göre, belirtilen alacak kalemlerinin dosya hesabına dahil edilerek bu miktar yönünden de haciz yapılmasının mümkün olmadığı- Borçlu icra mahkemesine başvurusunda icra emri gönderilmeden itirazın iptali kararında hükmedilen yargılama giderleri, vekâlet ücreti ve icra inkâr tazminatının da eklenerek dosya hesabı yapılarak malvarlığına haciz konulduğunu ileri sürdüğünden icra müdürlüğünce takibin devamına karar verilen takip alacağını aşan miktar yönünden iptali ile haczin bu miktar yönünden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
İlamlarda zamanaşımı süresinin on yıl olduğu- Hüküm tarihi ile ilamın taraflara tebliğ tarihi arasında on yıl geçtiğinden ilama bağlı borcun zamanaşımına uğramış olduğu-
Ticaret şirketlerinde ortaklıktan çıkmaya ilişkin ilamların kesinleşmesinin sadece Kooperatifler Kanunu mad. 16/son gereği arandığı, bunun dışında ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay mülkiyet değişikliği sonucu doğuran ilamların kesinleşmeden takibe konulabileceği-
Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibariyle değerlendirmesi doğru olmakla birlikte ilama ilişkin asliye hukuk mahkemesinin tashih kararının huzurdaki şikayetin esasına etkili olduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerektiği-
Ticaret şirketlerinde ortaklıktan çıkmaya ilişkin ilamların kesinleşmesinin sadece Kooperatifler Kanunu mad. 16/son gereği arandığı, bunun dışında ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay mülkiyet değişikliği sonucu doğuran ilamların kesinleşmeden takibe konulabileceği-
Borçlu aleyhine başlatılan takipte, borçlunun emekli maaşına konulan haczin iptali ve aylığından kesilen fazla miktarın tespiti ile iadesi istemine ilişkin başvuruda bulunduğunun anlaşıldığı, mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise takip konusu yapılmayan işleyecek nafakaların da hesaplamaya dahil edildiğinin, bu hali ile bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığının görüldüğü, o halde, takip talebinde ve icra emrinde sadece takip tarihine kadar birikmiş olan nafaka istenmiş olduğundan, mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak takip talebinde belirtilen birikmiş nafaka alacağı yönünden hesaplama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-