Akdi ücretin muaccel olup olmadığının avukatlık ücret sözleşmesinde hüküm bulunuyorsa buna göre belirlenmesi gerektiği, Avukatlık ücret sözleşmesinde hüküm bulunmuyorsa ücret tarifesi gereği, işin bitiminde ücretin istenebileceği nazara alınarak işin bitip bitmediğinin belirlenmesi ve azil haklı bulunursa, azil tarihinde ücret talep edilen dosya kesinleşmedi ise davacının ücrete hak kazanamayacağının kabulü gerektiği; akdi ücretin muaccel olması halinde ise, azil haksız olacağından, dosya hangi aşamada olursa olsun haksız azil halinde kesinleşmemiş işlerden de karşıyan ücreti istenebileceği gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
Avukatın, haklı olarak azli halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuca varıp kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebileceği- Haksız azil halinde ise avukatın,hangi aşamada olursa olsun üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etmeye hakkı olduğu- Avukatın azli halinde mahkemece, öncelikle davacı avukatın gerçekten azledilip azledilmediğinin belirlenmesi ve avukat azledildi ise azlin hangi tarihte yapıldığı dikkate alınarak takip tarihi itibariyle davacı avukatın ücret isteme hakkının doğup doğmadığının belirlenmesi ve yapılacak bu belirlemenin ardından azlin haklı mı ya da haksız mı olduğunun tartışılması, yapılacak bu tartışmaya göre nihayetinde avukatın ücrete hak kazanıp kazanamadığının belirlenmesi gerektiği- Sözleşmenin geçersiz olması halinde ise AAÜTHK 164/4. maddesi gereği azil tarihi itibariyle dava değerinin %10-%20’si arasında ücret belirlenmesi ve eğer ki mahkemece akdi ücret ,tavan sınır olan %20 üzerinden belirlenmiş ise neden üst sınırdan belirlendiğinin gerekçeli kararda açıklanması gerektiği-
Haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebileceği- Azil haklı ise davacı avukatın azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen dava ve takiplerden dolayı vekalet ücreti talep edemeyeceği-
Mahkemece, "bilirkişi raporunun usulüne uygun ve uyuşmazlığı çözebilecek nitelikte bulunduğu, davalı tarafından davacı avukatın haksız olarak azledildiği" gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yeterli delil toplanıp azlin haklılığı ya da haksızlığı hususunda değerlendirme yapılmadığı için mahkemece, öncelikle yeterli delil toplanıp azlin haklılığı ya da haksızlığı hususunun tartışılması, akabinde eğer azil haksız ise, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmaması nedeni ile Avukatlık Kanunu 164. maddeye göre bir değerlendirme yapılması gerektiği-
Azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edemeyeceği- Haksız azil halinde ise avukatın, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep edebileceği- “Davacı avukatın vekilliğini üstlendiği 61 davada 158 adet mazeret dilekçesi gönderdiği ve mazeretsiz 52 duruşmaya girmediğini" belirten bilirkişi raporları uyarınca, davacı avukatın azil edilmesi haklı sebeplere dayandığından ödenmeyen vekalet ücreti alacaklarına ilişkin davanın reddine karar verilmişse de, “azlin haklı olup olmadığı" konusunda, mazeretlerin davalı zararına neden olacak şekilde davanın uzamasına neden olup olmadığı, azil tarihi itibariyle mazeret dilekçesi gönderilen ve/veya gönderilmeyen dava dosyalarının nitelikleri de incelenip değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Süresi imza tarihinden itibaren bir yıl olarak belirlenen avukatlık ücret sözleşmesinde, "...akdin, sürenin bitim tarihinden bir ay önce yazılı olarak ihbar etmediği takdirde aynı şartlarla bir yıl daha uzamış sayılacağı, ..vekalet akdinin taraflarca, ihbar tarihinden 1 ay sonra geçerli olmak üzere her zaman feshedilebileceği, ancak, avukatın ihbardan itibaren bir aylık ve bunu takip eden 15 günlük süre içinde bütün sorumluluğu devam edeceği gibi bu süre sonunda uhdesindeki işleri derhal teşekküre tevdi ve teslim etmeye mecbur olduğu” ve “...gerek akit süresinin bitiminde yenilenmemesi, gerek taraflardan birinin akti süresinden önce feshetmesi hallerinde avukatın ayrıldığı tarihe kadar tahsil edilmiş avukatlık ücretinden faydalanacağına” ilişkin düzenlemelerin genel işlem koşulu olarak kabul edilemeyeceği- Sözleşmenin feshi ile fiilen dosyaların davacının elinden alınması arasında geçen süre için davacı avukatın alacağının olup olmadığı, varsa miktarı hesaplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Avukatın haksız azli halinde, artık işe devam etme olanağı mevcut olmadığından, azil tarihi itibariyle muaccel olan vekalet ücreti alacağının ödetilmesini talep edebileceği, bu nedenle davacı avukat, tahsil edilmemiş olsa dahi karşı yan vekalet ücretine hak kazanmış olacağı-
Davacının vekalet ücret alacağı belirlenirken azil tarihindeki dava değeri dikkate alınarak davacı vekilin vekalet ücretinin belirlenmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle azil tarihinden sonra ıslahla artırılan miktar üzerinden hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Mahkemece azlin haksız olduğu kabul edilerek 'karşı yan vekalet ücretine' hükmedildiği halde, davacının hak etmiş olduğu akdi vekalet ücretine karar verilmediği, bu halde mahkemece, davacının akdi vekalet ücretine de hak kazandığı gözetilerek hüküm kurulması gerektiği-
Vekillikten azilden sonra vekilin icra dosyasından herhangi bir talepte bulunmasının, bu talebe ilişkin olarak icra müdürlüğünün bir karar vermesinin usulsüz olduğu, vekilin, vekillikten azil halinde, azilin haklı olup olmamasına göre Avukatlık Kanunu'nun 174. maddesi uyarınca vekalet ücretine hak kazanacağı, ancak vekilin, vekalet ücreti alacağını alabilmesi için Avukatlık Kanunu'nun 164/son ve 174. maddeleri uyarınca mahkemede dava açarak ayrı bir ilam almasının ya da doğrudan ilamsız icra takibine başvurmasının gerekli olduğu-