Tebligat Kanunun 10/II ve 21/II maddesine göre tebligat yapılabilme koşulları-
Şirkete yapılan satış ilanı tebligatı, işyeri adresine gönderildiği halde “Muhatabın o anda evde olmaması sebebiyle muhatap yerine, aynı konutta ve sürekli oturduğunu beyan eden görünüşüne göre 15 yaşını bitirmiş ve ehliyetli yeğeninin” imzasına tebliğ edilmişse de tebliğ yapılan yeğenin o yerde memur veya müstahdem sıfatı taşıdığı iddia ve ispat edilmiş olmadığından tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
El atmanın önlenmesi davasında verilen ilamdaki vekalet ücreti ve yargılama gideri alacağına ilişkin ilama dayalı takipte, icra emrinin, borçlunun kendisini vekille temsil ettirdiği ilam kapsamından açıkça belli olmasına rağmen vekil yerine asile gönderildiğinden; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11, Avukatlık Kanunu’nun 41 ve HMK.nun 73, 81, 82 ve 83. maddelerine aykırı olarak yapılan icra emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçinin talebi tutanağa geçirilmiş ancak icra müdürlüğünce verilen karar, gerek İİK.nun 21/1. maddesi göndermesi ile uygulanması gerekli Tebligat Kanunu hükümlerine göre, gerekse icra tutanağına ilgilinin imzası alınmak suretiyle tebliğ edilmemiş olup; öte yandan şikayetçinin şikayete konu kararı öğrendiğine ilişkin dosyada herhangi bir kanıt da bulunmadığından mahkemece, şikayetin süresinde yapıldığı kabul edilerek, işin esası incelendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi verdiği tarihte şikayete konu edilen ödeme emri tebliğinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği-
Muhatabın tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği tespit edilmeden yapılan tebligat işleminin geçersiz olacağı-
Tebligat Kanunu 21. maddeye uygun olarak yapılmış olsa da "nereye gittiğinin bilinmediği" şerhinin yapılan tebligatı usulsüz hale getireceği-
Dosya içinde mevcut imza sirkülerine göre ilk çıkan tebligatı şirketin taşındığından bahisle kabul etmeyen kişi, borçlu şirketin yetkili temsilcisi olup tüzel kişilik olan borçlunun Ticaret Sicilinde kayıtlı bulunan adresinde gönderilen tebligatın yapılamaması üzerine aynı adreste 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu-
Tebligatı yapan tebliğ memurunun adı ve soyadının, tebliğ evrakında(mazbatasında) yazılı olmaması halinde tebligatın usulsüz (Teb.K. 23/9. maddesine aykırı) sayılacağı, bu durumun yapılan tebligatı geçersiz kılacağı-
Tebliğ memurunun gerçekten muhatabın adresine gittiği fakat kendisini bulamadığı belgelenmemiş, yapılan işlem memurun soyut beyanından ibaret kalmış olduğundan borçlu adresine çıkarılan ödeme emrinin usulune uygun tebliğ edilmiş olduğunun kabulüne olanak olmadığı-