Muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanların adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmediği gibi, tebligatın vasıf ve önemini anlayabilecek ehliyeti bulunmayan on yaşlarında bir çocuğun beyanları ile yetinilerek, muhatabın tevziat saatlerinden sonra eve dönüp dönmeyeceği hususu, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik edilmemiş ve iki numaralı haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı hususu da zabıt altına alınmamış olduğundan satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu-
Tebliğ memuru, haber bırakılan kişinin kim olduğunu, Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinde sayılan kişilerden olup olmadığını, tespit edip, beyan ve imza almadan veya imzadan çekinme durumunu belirlemeden tebliğ işlemlerini tamamladığından tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanunun 21. maddesi ile Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesi hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüz olduğu-
Borçlunun tebligattan haberdar olduğu tarihten itibaren takibin şekline göre yasal sürede icra dairesine itiraz ederek yargılama aşamasında takibi durdurmuş olmasının, tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Tebligat Kanunu'nun 23/2. maddesi gereğince tebliğ mazbatasında tebliği isteyen tarafın adı, soyadı ve adresi yazılı olmadığından tebliğ işleminin bu hali ile usulsüz olduğu-
Borçlunun tebligat evrakını almaktan imtina etmesi üzerine ödeme emri tebligatı 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21.maddesine göre mahalle muhtarına teslim edildiğinden Tebligat Tüzüğü’nün 28.maddesinin uygulanması gerekmeyeceği-
Ödeme emri tebligatının, doğrudan TK. 35. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için adrese gönderilen tebligatın geri çevrilmesi halinde mümkün olacağı-
Ödeme emri tebligatı, "tebliğ sırasında muhatabın işyerinde bulunmadığı belirlenmeden işyerinde çalışan işçisine" şerhiyle tebliğ edilmiş olup, tebliğ mazbatasında, borçlunun işyerinde bulunup bulunmadığına dair bir açıklama yer almadığından yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Borçlu, vekili aracılığıyla kıymet takdiri raporuna itiraz ettiğinden satış ilanının kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekeceği-
Takip dosyasında borçlu, gerçek şahıs olup adres kayıt sisteminde bir kaydı bulunmamakta olup; borçluya daha evvel usulüne uygun bir tebligat yapılmadan, resmi kurum tarafından bildirilen adrese doğrudan TK.m. 35'e göre tebligat yapılmasının usulsüz olduğu-
Ödeme emri, borçlu tüzel kişiyi temsile yetkili olanların o sırada orada bulunup bulunmadıkları belirlenmeden doğrudan görevli memur imzasına tebliğ edilmiş olduğundan tebliğ işleminin bu hali ile 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13.maddelerine aykırı olup usulsüz olduğu-