Tensip tutanağı tebligatının borçlu vekiline "adresten taşındığı" şerhi ile bila tebliğ iade edildiği, bunun üzerine aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapıldığı anlaşılmış olduğu; ancak avukatların Avukatlık Kanunu gereğince bir baroya kayıtlı olmaları zorunluluğu karşısında, mahkemece itiraz eden borçlu vekilinin adresinin ilgili barodan sorulup araştırılarak bilinen en son adresine Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde tensip tutanağının tebliği ile sonuca gidilmesi gerekeceği-
Tebligat yapılacak yerin iş yeri olduğunun anlaşılmasına rağmen borçlunun iş yerinde bulunup bulunmadığına dair bir açıklamaya yer verilmeden yapılan tebligatın usulsüz olacağı-
Tebliğ memurunun, muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi hakkında beyanı alınan komşunun kim olduğu, orada oturan olup olmadığı, hangi dairde oturduğu belirlenmemiş olduğundan yapılan tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanunu'nun 21.maddesi ile Tebligat Tüzüğü'nün 28.maddesi hükümlerine aykırı olduğu-
Örnek 7 ödeme emri tebligatının incelenmesinde, en yakın komşu ismi belirtilmeden "görevli" olarak isimlendirilen kişinin muhatabın çarşıda olduğunu ve imzada imtina ettiğinin beyan edildiği böylece Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre muhtara tebligat işleminin tebligat tüzüğünün 28. maddesine aykırı ve usulsüz olduğu-
Adreste bulunamayan muhatabın nerede olduğunu bilmesi muhtemel kişilerden araştırılıp, tahkikatın mazbataya yazılmadığı görülmüş olduğundan; tebliğ işleminin bu hali ile 7201 Sayılı Kanun'un 21. maddesi ile Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesi hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüz olduğu-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, ilamsız takiplere ilişkin 7 örnek ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik şikayet ve borcun esasına ilişkin olup; başvurunun yasal dayanağı olan 7201 Sayılı Yasanın 32. maddesine göre, tebliğ işlemi usulsüz olsa bile muhatap öğrenmiş ise öğrenme tarihinde tebliğ edilmiş sayılacağı, şikayetçi öğrenme tarihini bildirmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrenmiş sayılacağı ve icra takibinin şekli dikkate alındığında borcun esasına yönelik itirazın ise icra müdürlüğüne yapılması gerekeceği-
Borçluya gönderilen ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat evrakının incelemesinde, tebligatın bırakıldığı bildirilen mahalle muhtarının imzası bulunmadığı gibi, tebliğ memurunun adı ve soyadının da yazılı olmadığı görülmekte olup, bu hali ile tebliğ işlemi usulsüz olduğundan duruşma açılarak davalı alacaklının takibe ve usulsüz tebliğe muttali olduğu tarihin tesbiti ile buna göre icra mahkemesinin başvurusunun süresinde olup olmadığının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Tebligatın, muhatabın bilinen en son adresinde yapılacağı, bilinen en son adrese çıkarılacak tebligattan sonuç alınmaması halinde, borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan yeni adresinin "bilinen en son adres" olarak kabul edilerek, bu adrese yapılacak tebligatın geçerli olacağı-
Tebliğ memurunun, muhatabın tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeksizin ve beyanını aldığı komşunun isim ve imzasını almadan ve imzadan imtina durumunu tespit etmeden, komşuya haber vermeden, 2 nolu fişin kapıya yapıştırıldıktan sonra muhtara tebliğ edilmek suretiyle tebliğ işlemini tamamladığı; bu hali ile tebliğ işleminin, 7201 Sayılı Kanunun 21/1. maddesi ile şikayete konu tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olup, olayda uygulanması gerekli olan Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesi hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüz olduğu-